i sözcüğün sonuna gelip "ler, lar" çoğul ekini oluşturur
iade (Ar) 1-aldığı bir şeyi geri verme, 2-verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, 3-mukabele etme
iade bıyaye iade edilmiş olan
iade bıyayenı-bıyayış iade olmak, iade edilmiş olma durumu
iade kerde iade edilmiş olan
iade kerdenı-kerdış iade etmek
iade kerdoğ iade eden
ibadet (Ar) Tanrı'ya yönelen saygı davranışı, tapınma, ayin
ibadet kerdenı-kerdış ibadet etmek, Tanrı'ya yönelmek
ibadet kerdoğ ibadet eden
ibadeta ibadetle
ibadetey ibadet etme durumu
ibadetxane (Ar+Far) ibadet yapılan yer, tapınak
ibare (Ar) bir düşünceyi anlatan bir veya birkaç cümlelik söz
ibaret (Ar) ibaret, "an, nan, dan" eklerinden oluşur
ibla çaylak
iblis (Ar) 1-şeytan, 2-kötü, düzenci, kandırıcı anlamında
iblis bi şeytandı, kurnazdı (dişil)
iblis bı şeytandı, kurnazdı (eril)
iblis bıyayenı-bıyayış şeytan olmak
iblisa şeytandır, kurnazdır (dişil)
iblisey ra şeytanlıktan, kurnazlıktan
iblisey şeytanlık
ibliseya şeytanlıkla,
iblisinı kerdenı-kerdış şeytanlık yapmak, kurnazlık yapmak
iblisinı kerdoğ şeytanlık yapan
iblisinı şeytanlık, kurnazlık
ibliso şeytandır, kurnazdır (eril)
iblıs bi şeytandı, kurnazdı (dişil)
iblıs bı şeytandı, kurnazdı (eril)
iblıs bıyayenı-bıyayış şeytan olmak
iblıs şeytan, kurnaz
iblısa şeytandır, kurnazdır (dişil)
iblısey ra şeytanlıktan, kurnazlıktan
iblısey şeytanlık
iblıseya şeytanlıkla,
iblısinı kerdenı-kerdış şeytanlık yapmak, kurnazlık yapmak
iblısinı kerdoğ şeytanlık yapan
iblısinı şeytanlık, kurnazlık
iblıso şeytandır, kurnazdır (eril)
ibne (Ar) eş cinsel ilişkide pasif erkek
ibne bı ibneydi
ibne bıyayenı-bıyayış ibne olmak
ibnê ibne, kahpelik yada oruspuluk eden (dişil)
ibne ibne, kahpelik yada oruspuluk eden (eril)
ibnelıxey ibnelik, ibne olma durumu
ibney ibneler, kahpeler, oruspular
ibneya ibnedir (dişil)
ibneyey ibnelik, kahpelik, oruspuluk
ibneyinı kerdenı-kerdış ibnelik yapmak
ibneyinı ibnelik
ibneyo ibnedir (eril)
ibra (Ar) aklama, temize çıkarma
ibram bir erkek ismi
ibraname aklama belgesi
ibrani (Ar) eskiden Yahudilere verilen ad
ibre (Ar) ölçü aletlerinde gösterge
ibret (Ar) ibret, kötü davranışlardan ders çıkarma, ders alma
ibret alemi rê ibret alem için
ibret bıyayenı-bıyayış ibret olmak
ibret gırotenı-gırotış ibret almak, ders almak
ibret kerdenı-kerdış ibret etmek, ders çıkarmak
ibreti alem ibreti alem
ibreyın ibreli
ibrişim kalınca bökülmüş ipek iplik
ibrışım (herir) ipek, ibrişim
ibrık 1-el yüz yıkamada kullanılan su kabı, 2-çaydanlık
ibrıq (Ar) ibrik, el ve yüz yıkamak için su konulan kap
iç gudu (Tr) iç güdü
icab (Ar) gerek,lazım, gereklilik, lüzum
icab bıkero icap etse
icab bıyayenı-bıyayış icab olmak
icab diyayenı-diyayış gerekli görmek
icab keno 1-icab edermi, 2-icap ediyor
icab kerd icab etti
icab kerde icap edilmiş olan
icab kerdenı-kerdış icap etmek, lüzum etmek
icab nêdiyayenı-nêdiyayış gerekli görmemek
icabdê cı wınyayenı-wınyayış icabına bakmak
icabet (Ar) bir buyruk veya isteğe uyma, kabul etme, razı olma
icabey icab etme durumu
icabinı gereklilik, luzumluluk
icad (Ar) yeni bir şey yaratma, bulma, keşfetme
icad bıyaye icat edilmiş olan
icad bıyayenı-bıyayış icat olmak, icat edilmek
icad kerd icat etti
icad kerde icat edilmiş olan
icad kerdenı-kerdış icat etmek, yaratmak
icad kerdoğ icat eden kimse
icadci icat eden, bulan, kaşif, bulucu
icadcılıxey icatçılık
icadey icad etme durumu
icadinı icat etme durumu
icar (Ar) kiralamak, icar etmek, para karşılığı birinden devr almak
icar dayenı-dayış kiraya vermek
icar dayoğ kiraya veren
icar kerdenı-kerdış kiralamak
icar kerdoğ kiralayan
icarci kiracı, icarcı
icarcinı kerdenı-kerdış icarcılık yapmak
icarcinı kerdoğ icarcılık yapan
icarcinı kiracılık, icarcılık
icarey kiralama veya kiraya verme durumu
icareya icarla
icarın icarlı, kiralı
icav bıkero icap etse
icav bıyayenı-bıyayış icab olmak
icav diyayenı-diyayış gerekli görmek
icav keno 1-icab edermi, 2-icap ediyor
icav kerd icab etti
icav kerde icap edilmiş olan
icav kerdenı-kerdış icap etmek, lüzum etmek
icav nêdiyayenı-nêdiyayış gerekli görmemek
icav gerek,lazım, gereklilik, lüzum
icavdê cı wınyayenı-wınyayış icabına bakmak
icavet (Ar) bir buyruk veya isteğe uyma, kabul etme, razı olma
icavey icab etme durumu
icavinı gereklilik, luzumluluk
icaze (icazet) icazet, izin almak, ruhsat vermek
icaze dayenı-dayış izin vermek
icaze gırotenı-gırotış izin almak
icazet (Ar) izin, onay, onaylama
icazetname (Ar+Far) izin belgesi
icazname izin belgesi
içerik (Tr) içerik
içki (Tr) içki
icmal (Ar) özet, kısaltma
icra (Ar) 1-icra, 2-resmi bir daire, 3-birinin malına haciz koymak
icraat (Ar) yapılan işler, çalışmalar, uygulamalar, elde edilen neticeler
icraci icranın verdiği kararları uygulayan görevli
icrayın icralı
içtima (Ar) toplanma, toplantı
içtima bıyayenı-bıyayış içtima olmak, toplanmak
içtima kerdenı-kerdış içtima etmek, toplamak
içtima kerdoğ içtima yapan
idadi (Ar) eskiden lise derecesindeki okulara verilen ad
idam (Ar) ölüm cezası, dar ağacına asmak
idam bı idam edildı,
idam bıyayenı-bıyayış idam olmak
idam dayenı-dayış idam vermek
idam kerd idam etiler, astılar
idam kerdenı-kerdış idam etmek
idame (Ar) sürdürme, devam etme
idamey idamlık, idam verme durumu
idamın idamlı
idarê xo kerdenı-kerdış geçimini yapmak
idare (Ar) yönetme, yönetim, çekip çevirme vs
idare bıyayenı-bıyayış idare olmak
idare kerdenı-kerdış geçinmek
idare kerdenı-kerdış idare etmek, yönetmek, çekip çevirmek
idare kerdoğ geçindiren, idare eden kimse
idare 1-el lambası, fitili gaz lambası, 2-geçim, geçindirme, kendini idare etmek
idareci 1-yönetici, 2-idare eden, hoşgörülü
idarecinı idarecilik
idarecılıxey idarecilik
idareteya idareten
idarey xo temin kerdenı-kerdış geçimini temin etmek
idareya idare etmeyle
idareyın idareli
idari (Ar) yönetimle ilgili, yönetimsel
iddaa kerdenı-kerdış iddia etmek, direnmek, savunmak
iddaa iddia, binim gibidir deyip direnmek
iddaaci iddiacı, davasında direnen
iddaacılıxey iddiacılık
iddia (Ar) iddia, sav, direnme, inat vb
iddia kerdenı-kerdış iddia etmek, direnmek, savunmak
iddiaci iddiacı, davasında direnen
iddiacılıxey iddiacılık
iddiayinı iddiacılık
ideal (Fr) 1-ülkü, 2-düşüncenin tasarlayabileceği bütün üstün nitelikleri kendinde toplayan
idealey ideal olma durumu
idealist (Fr) idealizm öğretisine bağlı kimse
idealistcılıxey idealist olma durumu
idealistey idealist olma durumu
idealizım (Fr) idealizm öğretilerinin genel adı
idealog (Fr) toplumsal öğretiye simtemli biçimde bağlanan kimse
idenditet (kutuk) kimlik, kütük
identitetê (kutukdê) cı dı kütüğünde
ideoloji (Fr) toplumsal bir öğreti oluşturan, bir hükümetin, bir partinin davranışlarına yön veren politik, hukuki, bilimsel, felsefi, dini, moral, estetik düşünceler bütünü
ideolojik (Fr) ideoloji ile ilgili
idil (Fr) kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir
idman (Ar) vucut için yapılan alıştırma, spor, jimnastik
idman kerdenı-kerdış idman etmek
idmanci idman yapan sporcu
idmanın idmanlı
idoloji fikir ayrılığı
idraq (Ar) anlama yeteneği, anlayış, akıl erdirme, erişme, ulaşma
idraq kerdenı-kerdış kabullenmek, idrak etmek
idrar (Ar) idrar, sidik
idrarkerdoğ anlayan, anlayış gösteren kimse
idrarın idrarlı
idris bir erkek ismi
ifa (Ar) bir işi yapma, yerine getirme
ifa kerdenı-kerdış yapmak, yerine getirmek, ödemek
ifade (Ar) kendini savunma, anlatım, deyiş, dile getirme
ifade dayenı-dayış ifade vermek
ifade dayoğ ifade veren kimse
ifade dı ifadesinde
ifade gırotenı-gırotış ifade almak
ifade gırotoğ ifadeyi alan kimse
ifade kerdenı-kerdış ifade etmek
ifade kerdoğ ifade eden kimse
ifade ra ifadeden
ifadeyê ridê cı yüzün ifadesi
ifadeyê xo ifadesini
iffet (Ar) namus, cinsi konularda ahlak kuralarına bağlılık
iffetın iffetli, iffetini koruyan
iflah (Ar) kötü, güç ve zor durumdan kurtulup iyi duruma gelme
iflah bıyayenı-bıyayış iflah olmak, güç durumdan kurtulmak
iflah nêbeno iflah olmaz
iflah nêbıyayenı-nêbıyayış iflah olmamak
iflas (Ar) iflas, batırmak, herşeyini yitirmek, zarar etmek, top atmak
iflas kerdenı-kerdış iflas etmek, batırmak
iflaz bıyayenı-bıyayış iflas olmak
iflaz kerdenı-kerdış iflas etmek
iflaz iflas, zarar etme
ifrüt 1-sivri zekalı, 2-yaman, becerikli
ifrütey 1-sivri zekalılık, 2-yaman olma durumu
iftara xo akerdı iftarını açtı
iftarlıx iftar açmak için hazırlanan yiyecek, içecek
iftarı (Ar) oruç açma vakti, oruç bozma zamanı
iftarı akerdenı-akerdış iftarını açmak
iftarı dı iftarda
iftarı ra iftarı iftardan iftara
iftihar (Ar) övünme, övünç duyma, kıvanç duyma
iftihar kerdenı-kerdış iftihar etmek, kıvanç duymak
iftihar okul notlarında hepsinin pekiyi olması
iftihara ravêrd iftiharla geçti
iftiharey iftihar edilecek durum
iftixar (Ar) övünme, kıvanma, kıvanç duyma
iftixar kerdenı-kerdış iftihar etmek, kıvanç duymak
iftixar okul notlarında hepsinin pekiyi olması
iftixara ravêrd iftiharla geçti
iftixarey iftihar edilecek durum
iftıra (Ar) kasıtlı olarak asılsız süç yükleme, bühtan etme, kara çalma, iftira, işlemediği bir sucu bille bille birisinin özerine atmak
iftıra kerdenı-kerdış iftira etmek, kar çalmak
iftıraci iftiracı
iftıracılıxey iftiracılık, iftiracı olma durumu
iş ame gırêdayenı-gırêdayış iş bağlandı, hal oldu
iş ame halkerdenı-halkerdış iş hal oldu
iş cı dayenı-dayış kendisine iş vermek
iş cı ra gırotenı-gırotış kendisinden işi almak
iş diyayenı-diyayış iş bulmak
iş gırêdayenı-gırêdayış işi bağlamak, hal etmek
iş gırot iş aldı
iş kerd iş yaptı
iş kerdenı-kerdış iş yapmak
iş kerdoğ iş yapan
iş to alaqeder nêkeno iş seni ilgilendirmez
iş vinayenı-vinayış iş bulmak
iş vırada işi bıraktı
iş vıraziya iş yapıldı, hal edildi
iş iş, güç, çalışma, vazife, görev
işala (Ar) Tanrı dilerse anlamında dilek dileme
işala beno inşallah olur
işala ma reyênê inşallah biz kurtuluruz
işala no kar beno inşallah bu iş olur
işalla (Ar) inşallah, tanrı dilerse anlamında bir dilek sözcüğü
işalla beno inşallah olur
işalla do bıbo inşallah olacak
işalla ma reyênê inşallah biz kurtuluruz
işalla no kar beno inşallah bu iş olur
işaret (Ar) anlamlı iz, im, belirti, gösterge, alamet
işaret bıyayenı-bıyayış işaretlenmek
işaret dayenı-dayış işaret vermek
işaret dayoğ işaret veren
işaret kerdenı-kerdış işaret etmek, işaretlemek
işaret kerdoğ işaretleyen
işaret mekı işaret etme
işareta işaretle
işaretan dı işaretlerde
işaretan ra işaretlerden
işaretan işaretleri
işaretana işaretlerle
işaretci işaretçi
işaretê cı işareti
işaretê destan el işareti
işaretê pers perskerdenı soru sorma işareti
işaretê ray yol işareti
işaretêda nabêniya bir ara işaretidir
işareti işaretler, belirtiler, göstermeler
işareto kı da verdiği işaret
işareto işarettir
işaretın işaretli
işaretıno işaretlidir
işat inşaat, yapım alanı
işattı karkerdenı-kerdış inşaatta çalışmak
işê to çıçiyo işin nedir?
işê to pa çıniyo işin kendisiyle yoktur
işkembe (Far) mideyi oluşturan bölümlerin bütünü
işkence kerdenı-kerdış işkence etmek
işkence bir kimseye maddi ve manevi olarak yapılan aşırı eziyet
işkenceci işkence yapan kimse
işkıl 1-durum, vaziyet, alake, ilişki, 2-bir şey, şüphe, kuşku
işkılê esto bir durum var, bir şey var
işlem (Tr) işlem, muamele
işlıg-işlıgı gömlek
işlıgın gömlekli
işporta (İt) açıkta yapılan satış
işportaci işportada mal satan satıcı
işportacinı işportacılık
işportacılıxey işportacılık
işqal (Ar) bir yeri zorla ele geçirme, el koyma
işqal kerdenı-kerdış işkal etmek, el koymak
işqalcinı işkalcılık
işqalcı işkalci
işqalcılıxey işkalcilik
işqalkerdoği işkalcılar
işta yemek yeme isteği, iştah
iştah (Ar) yemek yeme isteği, istek
iştahê cı cadıro iştahı yerindedir
iştahê cı çıniyo iştahı yoktur
iştahê cı esto iştahı vardır
iştahın iştahlı
iştahına iştahlıdır (dişil)
iştahıno iştahlıdır (eril)
iştay cı çıiyo iştahı yoktur
işte ame işte geldi
işte kerdenı-kerdış mayalamak
işte ney va işte bu söyledı
işte noyo işte budur
işte wına beno işte böyle olur
işte wına bı işte böyle oldu
işte 1-bir şeyi işaretlerken, gösterirken veya belirtirken kullanılır, 2-maya
işteh iştah, yemek yeme arzusu, zevkle bir işi yapma
iştehın iştahlı
işteyın mayalı
iştima bıyayenı-bıyayış içtima olmak
iştima şıyayenı-şıyayış içtimaya gitmek
iştima kerdenı-kerdış içtima yapmak
iştima kerdoğ içtima yapan
iştima ra içtimadan
iştima askerlikte toplanma, iştima olmak, sayıma katılmak
iştimayın içtimalı
iştiraq (Ar) katılma, katılmak
iştiraq kerde katılmış olan
iştiraq kerdenı-kerdış katılmak, iştirak etmek
iştiraq kerdoğ katılan, iştirak eden
iştıma bıyayenı-bıyayış içtima olmak
iştıma şıyayenı-şıyayış içtimaya gitmek
iştıma kerdenı-kerdış içtima yapmak
iştıma kerdoğ içtima yapan
iştıma ra içtimadan
iştıma iştima, askerlerin toplanması, tekmil vermesi
iştımayın içtimalı
iştıraq (Ar) katılma, katılmak
iştıraq kerde katılmış olan
iştıraq kerdenı-kerdış katılmak, iştirak etmek
iştıraq kerdoğ katılan, iştirak eden
işve (Ar) naz, cilve, kırıtma, eda
işve kerdenı-kerdış naz etmek, cilvelenmek
işveyın cilveli
ihale (Ar) eksiltme veya artırma usulu ile mal, inşaat vb alma, verme
ihale kerdenı-kerdış ihale etmek
ihale kewtenı-kewtış ihaleye katılmak
ihaleyinı ihalecilik
ihanet (Ar) 1-hıyanet, hainlik, 2-sevgide aldatma
ihanet kerdenı-kerdış ihanet etmek, aldatmak, ele vermek
ihanetci ihanetçı
ihanetcılıxey ihanetcilik
ihanetey ihanetlik, hıyanet etme durumu
ihanetinı ihanetlik, hıyanet etme durumu
ihanetkar ihanet etmeyi seven ve hoşlanan
ihbar (Ar) suçlu saydığı veya bildiği birini gizlice bildirme, ele verme
ihbar kerdenı-kerdış ihbar etmek, bildirmek, ele vermek
ihbarci ihbar eden, bildiren, muhbir
ihbarcılıxey ihbarcılık
ihbarey ihbar etme durumu, muhbirlik
ihbarinı ihbar etme durumu, muhbirlik
ihbarname yazılı olarak ihbar etme, ihbariye
ihbarın önceden ihbar edilmiş
ihlal (Ar) bozma, zarar verme
ihlal bıyayenı-bıyayış ihlal olmak, bozulmak
ihlal kerdenı-kerdış ihlal etmek
ihlalın ihlal edilmiş olan
ihmal (Ar) 1-gereken ilgiyi göstermeme, önem vermeme, boş verme, 2-olası, olabilir
ihmal kerdenı-kerdış ihmal etmek
ihmalcılıxey ihmalcilik
ihmaley ihmal etme durumu, ihmalcilik
ihmalkar ihmal eden, teslim edilen bir şeye göz kulak olmayan, ilgilenmeyen
ihmalkara ihmalkardır (dişil)
ihmalkarê ihmalkardırlar
ihmalkarey ihmalkar, ihmal etme durumu
ihmalkarinı ihmal etme durumu, ihmarkarlık
ihmalkaro ihmalkardır (eril)
ihrac (Ar) 1-işinden atma, çıkarma, 2-üretim fazlasını yurt dışına satmak
ihrac bıyayenı-bıyayış 1-ihraç edilmek, işinden kovulmak, 2-yurt dışından mal gelmek
ihrac kerdenı-kerdış 1-ihraç etmek, 2-dışariya mal satmak
ihracat (Ar) bir ülkeden başka bir ülkeye mal satma, dış satım
ihracat kerdenı-kerdış ihracat etmek
ihracatci ihracatçı
ihracatcılıxey ihracatçılık
ihracatinı ihracatçılık
ihram ihram, hacıların giydikleri beyaz örtü, peştemal, mintan
ihsan (Ar) 1-iyilik etme, iyi davranma, 2-bağışlama, bağışta bulunma
ihsan kerd bağışladı
ihsan kerdenı-kerdış bağışlamak
ihsan bir erkek ismi
ihsaney bağışta bulunma durumu
ihsas (Ar) üstü kapalı anlatma, sezdirme, ima
ihtar (Ar) uyarma, dikkat çekme, uyarı
ihtar kerdenı-kerdış uyarmak
ihtarname (Ar+Far) resmi ihtar yazısı, protesto
ihtişam (Ar) büyüklük, görkem, gösterişlilik
ihtişam bıyayenı-bıyayış görkemli olmak, büyüklenmek
ihtişamın görkemli, gösterişli
ihtilaf (Ar) anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık
ihtilaf kewt ma nabên anlaşmazlık aramıza girdi
ihtilaf mabên kewtenı-kewtış aralarına itilaf girmek
ihtilaf nabên ra werışt uyuşmazlık ortadan kaltı
ihtilafın itilaflı
ihtilal (Ar) hukuk kurallarına ve kanunlarına uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim
ihtilal kerdenı-kerdış ihtilal yapmak
ihtilal vıraştenı-vıraştış ihtilal yapmak
ihtilal vıraziya ihtilal yapıldı
ihtilalcinı ihtilalcilik
ihtilalcı ihtilalci
ihtilalcılıxey ihtilalcilik
ihtimal (Ar) 1-bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık, 2-belki, ola ki
ihtimal çıniyo ihtimal yoktur
ihtimal dayenı-dayış ihtimal vermek
ihtimal esto kı biro gelme ihtimalı vardır
ihtimalê reyayenı çıniyo kurtulma ihtimalı yoktur
ihtimaley ihtimal olma durumu
ihtimalo biro ihtimal var gele
ihtiram (Ar) saygı
ihtiram kerdenı-kerdış saygı göstermek, ihtiram etmek
ihtiramê cı gırot ihtiramını aldı
ihtiramın saygılı
ihtisas (Ar) beli bir konuda özel eğitim görmek, uzmanlaşmak
ihtisas di ihtisas gördü
ihtisas vinayenı-vinayış ihtisas görmek
ihtisasê xo kerd ihtisasını yaptı
ihtisasın ihtisaslı
ihtiwa (Ar) içine alma, içinde bulundurma, içerme, kapsama
ihtiyac (Ar) 1-gereksinme, gerekseme, gereksinim, 2-güçlü arzu ve istek
ihtiyacê cı çıniyo ihtiyacı yoktur
ihtiyacê ma şardê ma rê esto ihtiyacımız halkımıza var
ihtiyacey gereksinim, ihtiyaç duyma
ihtiyaceya cı ihtiyacı, gereksinimi
ihtiyacinı gereksinim ihtiyac duyma durumu, ihtiyacı olma
ihtiyar (Ar) yaşlı, kocamış olan kimse
ihtiyar bıyayenı-bıyayış ihtiyarlanmak
ihtiyar heyeti tüzel kişilerden oluşmuş heyet
ihtiyarey ihtiyarlık, kocamışlık
ihtiyarinı ihtiyarlık
ihtiyarkar (Ar+Far) ihtiyatlı olan kimse
ihtiyarlıxey ihtiyarlık
ihtiyaro ihtiyardır
ihtiyat (Ar) ilerisini düşünerek ölçülü davranma, sakınma
ihtiyatey ihtiyatlı davranma durumu
ihtiyatinı ihtiyatlı davranma durumu
ihtıras (Ar) güçlü istek, tutku
ihtırasey tutkunluk
ihtırassın aşırı derecede istekli, tutkulu
ihya (Ar) çok iyi duruma getirme, güçlendirme, mal veya servete boğma
ihya bı ihya oldu, güçlendi, mal ve servete doydu
ihya kerdenı-kerdış ihya etmek, doyurmak, mal veya servete boğmak
ika (Ar) yapma, etme
ikaz (Ar) uyarma, dikkat çekme, ihtar, tembih
ikaz kerdenı-kerdış uyarmak, ikaz etmek
ikmal (Ar) eksik bir şeyi tamamlama, daha iyi duruma getirme
ikmalê makina kerd makinenin ikmalını yaptı
ikna (Ar) bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma
ikna bıyayenı-bıyayış ikna olmak
ikna kerdenı-kerdış ikna etmek
ikram (Ar) 1-konuğu ağarlama, 2-sunulan şey, 3-alış verişte indirim yapma
ikram kerdenı-kerdış ikram etmek, ağarlamak
ikram buyur etmek, sunmak, hürmete kusur etmemek
ikramiye (Ar) 1-iyi çalışma için verilen aylık dışı para, 2-piyango çıkmak
ikramiyey roşani bayram ikramiyesi
iktidar (Ar) iktidar
iktidar bıyayenı-bıyayış iktidar olmak
iktisadci iktisatçı
iktisadey iktisat ile ilgili
iktisadi (Ar) ekonomik
iktisadinı iktisatçılık
iktisat (Ar) ekonomi
iktisatcinı iktisatçılık
iktisatcı iktisatçı
iktisatcılıxey iktisatçılık
iktisatli iktisatlı, aşırı harcama yapmayan
iktisatın iktisatlı
iktiza (Ar) gerekme, gerekli olma
iktiza beno gerekir
ila do bıbo muhakkak olcak
ila do şıro muhakkak gidecek
ila şo muhakkak git
ila muhakak, olması lazım
ilac (Ar) hastalıkları iyileştirmek için kulanılan madde, em, deva
ilac kerdenı-kerdış ilaçlamak
ilac rotenı-rotış ilaç satmak
ilac vıraştenı-vıraştış ilaç yapmak
ilacinı ilaçcılık
ilaclıx ilaç yapılan veya konulan yer
ilacxane ilaç yapılan, bulundurulan veya satılan yer
ilacın ilaçlı
ilah (Ar) 1-Tanrı, 2-yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran ve çok beğenilen
ilah bıyayenı-bıyayış ilahlaşmak, tanrılaşmak
ilah kerdenı-kerdış ilahlaştırmak
ilahi (Ar) tanrıya özgü, tanrısal
ilahi do bıbo muhakkak olacak
ilahi tı do bürê muhakkak yiyeceksin
ilahi muhakkak, yapılması şart, zorunlu
ilahinı ilahlaşma hali, ilahiyet
ilahiyat (Ar) tanrı felsefesinin bir kolu, tanrı bilimi
ilahiyatci tanrı bilimci
ilam do büro muhakkak yiyecek
ilam muhakkak
ilan (Ar) duyuru, açıkça bildirme, duyurma
ilan (peyhesnayen) duyuru, ilan, bildirim
ilan bıyaye ilan edilmiş olan
ilan bıyayenı-bıyayış ilan olmak
ilan dayenı-dayış ilan vermek
ilan dayoğ ilan veren
ilan kerde ilan edilmiş olan
ilan kerdenı-kerdış ilan etmek, duyurmak, bildirmek
ilan kerdoğ ilan eden
ilancinı kerdenı-kerdış ilancılık yapmak
ilancinı ilancılık
ilancılıxey ilan vererek veya basın yolu ile bildirmek, duyurmak
ilancıx vetenı-vetış yılancık çıkarmak
ilancıx bir nevi hastalık, yılancık (yılancık hastalığı)
ilanê bir ilan
ilani ilanlar
ilanna bir ilan daha
ilanın ilan edilmiş olan
ilaqe alaka, ilgi
ilaqeder (alaqeder) ilgilenme, alakadar, ilgili
ilaqeder bıyayenı-bıyayış ilgilenmek, alakadar olmak
ilaqeder kerdenı-kerdış ilgilendirmek
ilaqey cı alakası, ilgisi
ilawe (Ar) ilave, katma, eklemek, ulama, ek vs
ilawe bıyaye ilave edilmiş olan
ilawe bıyayenı-bıyayış ilave olmak
ilawe kerde ilave edilmiş olan
ilawe kerdenı-kerdış eklemek, ilave etmek
ilawe kerdoğ ilave eden
ilaweten (Ar) ek olarak, ekleyerek
ilaweyın ilaveli
ilayi tı do birê muhakkak geleceksin
ilayi muhakkak, ilehi
ilayim tı do vazê muhakkak söyliyeceksin
ilayim muhakkak, ilehim
ilçe (Tr) yurt bölünmesinde ilden sonra gelen bölüm, kaza
ilelebet (Ar) sonsuzluğa dek
ilelebet do bıramo sonsuza dek sörecek
ilgeç edat
ilham (Ar) 1-esin, 2-çağlar, Tanrısal aleme özgü duygu ve düşünceler
ilham amyayenı-amyayış ilham gelmek
ilham gırotenı-gırotış ilham almak
ilhaq (Ar) eğemenliği altına alma, katma, bağlama
ilhaq kerdenı-kerdış ilhak etmek
ilkel bıyayenı-bıyayış ilkel olmak
ilkel ilkel, eski çağlara ait
illa (Ar) ille
illa bê muhakkak gel
illa to diyo mutlaka görmüşsün
illa tı do birê ille geleceksin
illa tı do birê muhakkak geleceksin
illa tı do vajê ille söyliyeceksin
illa muhakkak, yapılması şart, zorunlu
illa mutlaka, muhakkak
illaki bı zora beno ille zoraki olurmu?
illaki vajı tı şi koti ille söyle sen nereye gitin?
illaki ille, zoraki
illallah (Ar) usanç ve bezginlik anlatan bir sözcük
illallah kerd mı ey destı onun elinden illallah ettim
illallah kerdenı-kerdış illallah etmek
illallah to destı illallah senin elinden
illam muhakkak, yapılması şart, zorunlu
ille (Ar) ne olursa olsun, hangi şarta olursa olsun
ille ez do ey bıvina ille onu göreceğim
ille ma do piya şırê ille biz birlikte gideceğiz
illegal (Fr) yasa dışı, yasaya aykırı
illegalite yasa dışiyle ilgili
illella kerdenı-kerdış el aman etmek
illella el aman
illet (Ar) hastalık neticesine varan alışkanlık, bıtkınlık, usandırıcı
illet bıyayenı-bıyayış illet olmak, usanmak, bıktırmak
ilm-ilım ilim, bilim
ilmi (Ar) bilimsel
ilmihal (Ar) din kurallarını öğrenmek için yazılmış kitap
ilmuhaber (Ar) hal kağıdı
ilmuxeber ilmuhaber, resmi vesika, nufusa kayit etme ve yer bildirme belge ve malumatı
ilmıxaber ilmühaber
ilmıxeber ilmuhaber, muhta vb yerlerden alınan oturma belgesi
ilmıxever ilmuhaber, muhta vb yerlerden alınan oturma belgesi
iltica (Ar) güvenilir bir yer veya memlekete sığınma
iltica kerdenı-kerdış iltica etmek, sığınmak
iltifat (Ar) güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma, ilgilenme
iltifat kerdenı-kerdış iltifat etmek, ilgilenmek
iltihab (Ar) vucudun herhangi bir yerininde irin toplanması
iltihab gırotenı-gırotış iltihap tutmak, bağlamak
iltihabın iltihaplı
iltimas (Ar) birini kayırma, arka çıkma, ayrıcalık tanıma
iltimas bıyaye iltimas edilmiş olan
iltimas bıyayenı-bıyayış iltimas olmak, torpil yapılmak
iltimas kerdenı-kerdış iltimas etmek, torpil etmek
iltimas kerdoğ iltimas eden, torpil yapan
iltimascinı kerdenı-kerdış iltimasçılık yapmak
iltimascinı iltimasçılık
iltimasciya iltimasçıdır (dişil)
iltimasciyo iltimasçıdır (eril)
iltimascılıxey kayırıcılık
iltimasey kayırma, arka çıkma durumu
iltimasinı arka çıkma durumu, iltimascılık
ilüne eylül ayı
ilıg dayenı-dayış içine vermek, ağzına kadar dolmak
ilıg ilik, kemiklerin içi, içe vermek, ağzına kadar dolmak (da ilıg
içe verdi)
ilıgra pır bı ağzına kadar doldu
ilım dı ilimde, bilimde
ilım ra ilimden
ilım u irfan ilim ve irfan
ilım ilim, bilim
ilımdar 1-bilimle uğraşan, 2-haberi olan, haberdar
ilımdara ilimdardır (dişil)
ilımdarinı ilimdarlık, bilimselcilik
ilımdaro ilimdardır (eril)
ima (Ar) dolaylı anlatma, üstü kapalı olarak belirtme
imaj (Fr) imge
imajın imajlı
imal (Ar) ham maddeyi işleyip mal üretme
imalat (Ar) ham madde işlenerek yapılan her türlü mal
imalat kerdenı-kerdış işlemek, imal etmek
imalatcı imalatçı
imalatinı imalatçılık
imalatxane yapım evi
imalı üstü kapalı
imam (Ar) cemaate namaz kıldıran veya mezhep kuran kimse, cami hocası
imama imamdır (dişil)
imambayıldi bir yemek çeşidi
imame (Ar) tespihlerin başına geçirilen uzunca tespih, tesbihlerin ucundaki büyük ve uzun baş tesbih
imamet (Ar) imamlık
imamey (xocalıxey) imamlık, hocalık
imamey kerdenı-kerdış imamlık yapmak
imaminı kerdenı-kerdış imamlık yapmak
imaminı imamlık
imamlıxey imamlık
imamo imamdır (eril)
iman (Ar) inanma, itikat, inanç, bir şeye içten inanmak, kutsal inanç vs
iman amyayenı-amyayış imana gelmek
iman dı imanda, inançta
iman kerdenı-kerdış iman etmek, inanmak
iman ra düri imandan uzak
iman ra kerdenı-kerdış imandan etmek, kızdırmak
iman ra kewtenı-kewtış imandan eksiltmek, imansızlaşmak
iman ra vete imandan çıkartılmış olan, kızdırılmış olan
iman ra vetoğ imandan çıkartılan, kızdırılan
iman ra vıjyayenı-vıjyayış imandan çıkmak, çok kızmak
iman ra imandan, inançtan
imandê to bo imanına
imanê cı imanı, inancı
imaniya imanla
imansız (bêiman) imanı olmayan, imansız
imansıza imansızdır (dişil)
imansızê imansızdırlar
imansızinı mekı imansızlık etme
imansızinı imansızlık
imansızo imansızdır (eril)
imanın imanlı
imar (Ar) bayındırlık
imar kerdenı-kerdış imar etmek
imaretxane (Ar+Far) yoksullara yiyecek dağıtan hayır kurumu
imbaz bıyayenı-bıyayış arkadaş olmak
imbaz arkadaş, yoldaş
imbazey arkadaşlık
imbazinı kerdenı-kerdış arkadaşlık yapmak
imbazinı arkadaşlık
imdad (Ar) yardım isteme çağrısı, yardım çağırma bağırtısı
imdad kena imdat ediyor (dişil)
imdad keno imdat ediyor (eril)
imdad kerdenı-kerdış imdat etmek, yardım çağrısında bulunmak
imdad ra şiyayenı-şiyayış imdadına gitmek, yardımına koşmak
imdad remayenı-remayış imdadına koşmak
imdad resayenı-resayış imdadına yetişmek
imdad waştenı-waştış yardım istemek
imdaddê cı ra imdadına, yardımına
imdadê Ellay Allahın yardımı
imdadê Xızıri Hızırın yardımı
imdadey yardım beklemek, imdatlık, yardım ummak
imdadinı yardım beklemek, imdatlık, yardım ummak
imece toplanıp elbirliği ile birbirinin işlerini sıra ile görme, bitirme
imformasyon malumat
imge (Tr) özlenen şey, düş, hayal
imha (Ar) ortadan kaldırma, yok etme
imha bıyayenı-bıyayış yok olmak, ortadan kalkmak
imha kerdenı-kerdış ortadan kaldırmak, yok etmek
imhayinı imhacılık
imhayın imha edilmiş olan
imkan (Ar) olanak, elden gelen, yapılabilen
imkan bıyayenı-bıyayış imkanı olmak
imkan cı dayenı-dayış olanak tanımak, imkan vermek
imkan cı dest kewtenı-kewtış imkan eline düşmek
imkan cı dest ra vızyayenı-vızyayış imkan elinden çıkmak
imkan çınêbı imkan yoktu
imkan çınêbıyayenı-çınêbıyayış imkan olmamak, olanaksız olmak
imkan çıniyo olanak yoktur
imkan dayenı-dayış imkan vermek, olanak tanımak
imkan dest ra şiyayenı-şiyayış fırsatı kaçırmak, olanakları kullanamamak
imkan nêbıyayenı-nêbıyayış imkanı olmamak
imkan peyda kerdenı-kerdış olanak yaratmak
imkan peyda kerdoğ olanak yaratan
imkanê cı çınêbıyayenı-çınêbıyayış olanağı olmamak
imkanê cı çıniyo olanağı yoktur
imkanê cı imkanı
imkanê xo çıniyo imkanı yoktur, imkansızdır
imkansız (bêimkan) imkansız, elden gelmiyen, yapılamiyan
imkansızinı imkansızlık, olanaksız
imkon (Ar) olanak, elden gelen, yapılabilen
imkon bıyayenı-bıyayış imkanı olmak
imkon cı dayenı-dayış olanak tanımak, imkan vermek
imkon cı dest kewtenı-kewtış imkan eline düşmek
imkon cı dest ra vızyayenı-vızyayış imkan elinden çıkmak
imkon çınêbı imkan yoktu
imkon çınêbıyayenı-çınêbıyayış imkan olmamak, olanaksız olmak
imkon çıniyo olanak yoktur
imkon dayenı-dayış imkan vermek, olanak tanımak
imkon dest ra şiyayenı-şiyayış fırsatı kaçırmak, olanakları kullanamamak
imkon nêbıyayenı-nêbıyayış imkanı olmamak
imkon peyda kerdenı-kerdış olanak yaratmak
imkon peyda kerdoğ olanak yaratan
imkonê cı çınêbıyayenı-çınêbıyayış olanağı olmamak
imkonê cı çıniyo olanağı yoktur
imkonê cı imkanı
imkonê xo çıniyo imkanı yoktur, imkansızdır
imkonsız (bêimkan) imkansız, elden gelmiyen, yapılamiyan
imkonsızinı imkansızlık, olanaksız
imla (Ar) yazım, yazıda yapılan yazım yanlışı
imparator (Roma, İt) bir imparatorı yöneten kimse
imparatoriçe imparatorluğu yöneten kadın veya imparator karısı
imparatorinı imparatorluk
imparatorlıx imparatorluk
imren (Tr) görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği, gıpta
imtihan bıyaye imtihan olmuş olan
imtihan bıyayenı-bıyayış imtihan olmak
imtihan dayenı-dayış imtihanı vermek, başarmak
imtihan dayoğ imtihanı veren kimse
imtihan dı imtihanda
imtihan kerde imtihan edilmiş olan
imtihan kerdenı-kerdış imtihan etmek
imtihan kerdoğ imtihan eden
imtihan kewtenı-kewtış imtihana girmek
imtihan qezenc kerdenı-kerdış imtihanı kazanmak
imtihan qezenc kerdoğ imtihanı kazanan kimse
imtihan ra imtihandan
imtihan waştenı-waştış imtihan istemek
imtihan sınav
imtihanê bir imtihan
imtihanna bir imtihan daha
imtihanın imtihanlı, sınavlı
imtiyaz (Ar) ayrıcalık
imtiyaz bıyayenı-bıyayış ayrımcılık yapılmak
imtıhan bıyaye imtihan olmuş olan
imtıhan bıyayenı-bıyayış imtihan olmak
imtıhan dayenı-dayış imtihanı vermek, başarmak
imtıhan dayoğ imtihanı veren kimse
imtıhan dı imtihanda
imtıhan kerde imtihan edilmiş olan
imtıhan kerdenı-kerdış imtihan etmek, sınava tabi tutmak
imtıhan kerdoğ imtihan eden
imtıhan kewtenı-kewtış imtihana girmek
imtıhan qezenc kerdenı-kerdış imtihanı kazanmak
imtıhan qezenc kerdoğ imtihanı kazanan kimse
imtıhan ra imtihandan
imtıhan waştenı-waştış imtihan istemek
imtıhan imtihan, sınav, bilgisini ölçmek
imtıhanê bir imtihan
imtıhanna bir imtihan daha
imtıhanın imtihanlı, sınavlı
imxan bir bayan ismi
imza (Ar) her zaman aynı biçimde yazdığı tanıtım işareti, şahısı temsil eden el yazısı
imza biyo imzalanmış
imza bı imzalandı
imza bıbı imzalanmıştı
imza bın eştenı-eştış altını imzalamak
imza bıyaye imzalanmış olan
imza bıyayenı-bıyayış imzalanmak
imza dayenı-dayış imza vermek
imza dayoğ imza veren
imza dı imzada
imza eştenı-eştış imza atmak
imza eştoğ imza atan
imza gırotenı-gırotış imza almak
imza gırotoğ imza alan
imza kerd imzaladı
imza kerde imzalanmış olan
imza kerdenı-kerdış imzalamak
imza kerdoğ imzalayan
imza ra imzadan
imzali imzalı
imzana bir imza daha
imzaya imzayla
imzayê bir imza
imzayın imzalı
imı bir bayan ismi
in (Ar) insan
in u cin çınêbi hiş kimse yoktu
ina (inan) onlar
ina berd onlar götürdü
ina va onlar söyledi
inad (Ar) bir konuda diretme, karşı çıkma, karşı düşünce ileri sürme
inad bı inattı (eril)
inad bıyayenı-bıyayış inat olmak, inada gelmek
inad kerdenı-kerdış karşı çıkmak, diretmek
inada inattır (dişil)
inadci inatçı
inadcılıxey inatçılık
inadey dı inatlıkta
inadey qet weş niya
inadey ra inatlıktan
inadey rê inadına
inadey inat olma durumu
inadeya inatlıkla
inadinı kerdenı-kerdış inatçılık yapmak
inadinı inatçılık
inado inattır (eril)
inadı bi inattı (dişil)
inan berd onlar götürdü
inan bıkı inan
inan bıyayenı-bıyayış inanılmak, güvenmek
inan çina onlar biçti
inan di onlar gördü
inan dı onlarda
inan karıt onlar ekti
inan kerdenı-kerdış inanmak
inan mekı inanma
inan ra onlardan
inan rê onlara
inan va onlar söyledı
inan waşt şırê onlar istedi gide
inan werd onlar yedi
inan zi onlarda
inan 1-onlar, 2-inanma
inana piya onlarla birlikte
inana onlarla
inanc inanma, iman, itikat
inanê onlarındır
inara onlardan,
inarê onlara
inaw böyle
inç (İng) uzunluğu 2540 cm olan uzunluk ölçü birimi, parmak
inci (Tr) inci
incil (Ar) Hz, İsa'ya indirilen kutsal kitap, hıristiyanların kutsal dini kitabı
incil-incilı incir
incili incirler
incir-incirı incir
inciri incirler
inciyinı kerdenı-kerdış incilik yapmak
inciyinı incilik
inciyın incili
incrax bı yoruldu, bıktı
incrax bıyayenı-bıyayış yorulmak, bıkmak
incrax kerdenı-kerdış yormak, bıktırmak
incrax kerdoğ yoran, şuraya buraya koşuşturan
incrax yorulma, bıkma (birisiyle uğraşma)
incırax bıyayenı-bıyayış yorulmak, bıkmak
incırax kerdenı-kerdış yormak, bıktırmak
incırax aciz olmak, birinin ününden yorulmak, yormak, rahatsız etmek, bıktırmak
indeks (Fr) bir gelişimi gösteren nicelikler veya değerler arasındaki ilişki
indi bıpawı artık bekle
indi nêbeno artık olmaz
indi nêbeno artık olmaz
indi 1-artık, 2-şimdi, 3-hindi, şam tavuğu
indi artık
indırım (Tr) indirim, fıyatta yapılan değer düşürümü, tenzilat
inek çeşme, çeşmecik, pınar
infaz (Ar) yargı kararını yerine getirme, uygulama
infaz bıyayenı-bıyayış infaz edilmek, gerekeni yapılmak
infaz kerdenı-kerdış infaz etmek
infermaşiyon-infermasiyon bilgi verme, bilgi aktarma
info informasyonun kısa yazılışı
infolosa grip
infılaq (Ar) güçlü bir biçimde patlama
infılaq kerdenı-kerdış infilaq etmek, patlamak
infılosa grip
inşa (Ar) yapı kurma, yapı yapma
inşaat (Ar) yapı işleri, yapım
inşaatci inşaatçı
inşaatey inşaatçılık
inşaatinı inşaatçılık
inşaatvan-inşaatwan inşaatçı, inşaat işlerini yapan veya anlayan
inşaatvan-inşeatwan inşaatçı
inşala (Ar) Tanrı dilerse anlamında dilek dileme
inşala beno inşallah olur
inşala ma reyênê inşallah biz kurtuluruz
inşala no kar beno inşallah bu iş olur
inşala inşalla
inşalla (Ar) inşallah, tanrı dilerse anlamında bir dilek sözcüğü
inşalla do bıbo inşallah olacak
inşat inşaat
inşeat inşaat
inşeatinı inşaatçılık
inşeatın inşaatlı
inşela (Ar) Tanrı dilerse anlamında dilek dileme
inşela beno inşallah olur
inşella inşalla, kısmet olursa
ingılzki İngilizce
ingılız İngiliz
ingılızi ingilizce
ingılızki ingilizce
inhisar (Ar) tekel
ini (heni, hini) çeşme
iniyın çeşmeli
inkar (Ar) yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme, yaptığını kabullenmeme
inkar bıyayenı-bıyayış inkar olmak, inkar edilmek
inkar kerde inkar edilmiş olan
inkar kerdenı-kerdış inkar etmek, söylememek
inkar kerdoğ inkarcı, inkar eden kimse
inkarcinı inkarcılık
inkarcılıxey inkarcılık
inkarcılıxeya inkarcılıkla
inkarey inkar etme durumu
inkareya inkar etmeyle, inkarcılıkla
inkarinı inkarcılık
inkarkar inkar eden kimse, inkarci
inkılab bıyayenı-bıyayış inkilap olmak
inkılab kerdenı-kerdış inkilap yapmak
inkılab kerdoğ inkilap yapan
inkılab evrim, dönüşüm
ino onlar
inon (inan) onlar
inon va onlar söyledi
inona onlarlar
inqılab (Ar) bir durumdan başka bir duruma geçiş, evrim, dönüşüm
inqılab bı inkilap oldu
inqılab bıyayenı-bıyayış inkilap olmak
inqılab kerdenı-kerdış inkilap yapmak
inqılab kerdoğ inkilap yapan
inqılab vıraştenı-vıraştış inkilap yapmak
inqılabci inkilapçı
inqılabcılıxey inkilapçılık
inqılabinı inkilapçılık
insaf (Ar) merhamete, vicdana veya mantığa dayanan adalet
insaf bıyayenı-bıyayış insaf olmak
insaf kerdenı-kerdış insaf etmek
insafê to esto insafın varmıdır?
insafey insaflı olma durumu, acımak
insafinı insaflık
insafın insaflı, acınan
insafına insaflıdır (dişil)
insafıno insaflıdır (eril)
insala ma reyênê inşallah biz kurtuluruz
insala no kar beno inşallah bu iş olur
insala inşalla
insan (Ar) insan
insan u heywan insan ve hayvan
insana insandır (dişil)
insanan insanları
insanandê insanlarından
insanano insanlarındır
insancılıxey insancılık
insanetey merda insanlık ölmüşmü?
insanetey insanlık
insaneteya insanlıkla
insanetinı kerdenı-kerdış insanlık yapmak
insanetinı insanlık
insaney insanlık
insaneya insanca, insana yakışır şekilde
insaneyinı insanlık
insanheskerdoğ
insanheskerdoğ insansever
insani insanlar
insaninı insanlık
insaniyetey insanlık
insanlıxey insanlık
insanlıxeya insanlıkla
insano insandır (eril)
insanı insan (dişil)
inson u heywan insan ve hayvan
inson insan
insona insandır (dişil)
insonan insanları
insonandê insanlarından
insonano insanlarındır
insoncılıxey insancılık
insonetey merda insanlık ölmüşmü?
insonetey insanlık
insoneteya insanlıkla
insonetinı kerdenı-kerdış insanlık yapmak
insonetinı insanlık
insoney insanlık
insoneya insanca, insana yakışır şekilde
insoneyinı insanlık
insonheskerdoğ insansever
insoni insanlar
insoninı insanlık
insoniyetey insanlık
insonlıxey insanlık
insonlıxeya insanlıkla
insono insandır (eril)
insonı insan (dişil)
insıyatif (Fr) gerekli kararları öncelikle almak, öncecilik
insıyatif gırotenı-gırotış insiyatif almak
integre (Fr) bir grubu oluşturan
integre bıyayenı-bıyayış integre olmak
integrera uyum sağlamak, uymak, ayak uydurmak
interesan ilgi çekici
interesanê cı ilgisi, interesesi
internet datada uluslar arası konuşmayı gerçekleştiren program
intiba verdayenı-verdayış izlenim bırakmak
intiba izlenim
intişar (Ar) yayılma, yayımlanma
intihar (Ar) kendi eliyle kendi hayatına son verme
intihar kerdenı-kerdış intihar etmek, hayatına son vermek
intiqal (Ar) birinden veya bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
intiqal kerdenı-kerdış intikal etmek
intiqalê jewna desti bı bir başka ele intikal etti
intiqam (Ar) öç
intiqam gırotenı-gırotış intiqam almak, öç almak
intiqamci öç almaya çalışan
intiqamê xo gırot intikamını aldı
intizam (Ar) düzenli, düzgün olma, düzen, nizam, disiplin
intizamey düzenli olma durumu
intizamın intizamlı
intizar (Ar) beddua
intizar kerdenı-kerdış beddua etmek
intresant ilgi çekici
inyo öyledir
inzibat (Ar) ordudaki düzeni sağlamak amacıyla görevlendirilmiş er
inzibatcılıxey inzibatçılık
inzibatey inzibat olma durumu
inzibati inzibatlar
inzibatinı kerdenı-kerdış inzibatçılık yapmak
inzibatinı inzibatçılık
inziwa (Ar) toplum hayatından kaçıp tanrıya sığınıp tek başına yaşama
inzıbat inzibat, çarşıda gezen devriye askeri
inzıbatey inzibatlık
inzıbatinı inzibatlık
inı çeşme
inıyekê çımi göz çeşmesi
ipeg (herir) ipek
ipeg ra ipekten
ipegi ipekler
ipeginı ipekçilik
ipegiya ipekle
ipegın ipekli
ipêx ipek
ipex ipek
ipêxi ipekler
ipexi ipekler
ipêxinı ipekçilik
ipexinı ipekçilik
ipêxiya ipekle
ipexiya ipekle
ipêxın ipekli
ipexın ipekli
ipotek (Fr) rehin, tutu, borca karşı teminat oluşturma
ipotek kerdenı-kerdış ipotek etmek
ipotekın rehinde bulunan, rehin konulmuş
iptal (Ar) hükmün geçersiz olduğunu gerekçeleri ile göstererek çürütme
iptal bıyayenı-bıyayış iptal olmak, onaydan kalkmak
iptal kerdenı-kerdış iptal etmek, onaylamamak
iptal iptal, yapılmasını durdurmak
iptidai (Ar) ilkel
iqame bir yerde oturma, eğleşme
iqamet (Ar) bir yerde oturma, eğleşme
iqamet kerdenı-kerdış ikamet etmek, oturmak, eğleşmek
iqametge (Ar+Far) ikamet edilen, oturulan yer, konut
iqaz (Ar) uyarma, dikkat çekme, ihtar, tembih
iqaz kerdenı-kerdış uyarmak, ikaz etmek
iqazey ikaz etme durumu
iqazinı ikaz etme durumu
iqbal (Ar) baht açıklığı veya yüksek bir makama erme durumu
iqbalê cı siyayo bahtı karadır
iqna (Ar) bir konuda birinin inanmasını sağlama, inandırma
iqna bıyayenı-bıyayış ikna olmak
iqna kerdenı-kerdış ikna etmek
iqrar (Ar) 1-açıkça söyleme, 2-bildirme, 3-kabul, tasdik, 4-itiraf, kabullenme, onaylama, 5-dini dostlar arasında kirve anlamında
iqrar bıyayenı-bıyayış ikrar olmak, itiraf edilmek
iqrar kerdenı-kerdış 1-itiraf etmek, ikrar etmek, 2-kanıtlamak, onaylamak, tasdik etmek
iqrar kerdoğ gizlemeden söyleyen, ikrar eden kimse
iqtidar (Ar) iktidar
iqtidar bıyayenı-bıyayış iktidar olmak
iqtisad (Ar) ekonomi
iqtisadey iktisat ile ilgili
iqtisadi (Ar) ekonomik
iqtisat (Ar) ekonomi
iqtisatli iktisatlı, aşırı harcama yapmayan
iqtiza (Ar) gerekme, gerekli olma
iqtiza beno gerekir
ir-irı 1-alerji, 2-kaşınma
ir iridyum'un simgesi
irade (Ar) bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü
iradey xo kar ard iradesini kullandı
iradeyın iradeli
iran İran
irani 1-iranlı, 2-iranca dili
iranki İranca
iranıc İranlı
iranıj İranlı
iranız İranlı
iranızı İranlı (dişil)
iraq Irak
iraqi Irakça
iraqıc İraklı
iraqıj Iraklı
iraqız Iraklı
irat (Ar) gelir
irbışım ipek
irbışıminı ipekçilik
irbışımın ipekli
irbıq ibrik, abdest almada kullanılan su testisi
irfan (Ar) bilme, anlama, kültür, ilim, eğitim
irfan bir erkek ismi
irşat (Ar) doğru yolu gösterme
iridyüm (Fr) bir element adı
iris (Yün) saydam tabaka ile göz merceği arasında bulunan, ince, kasılabilen bir zardan oluşan gözün renkli bölümü
iro 1-değdiği yeri kaşındıran bir ot cinsi, 2-mide şişkinlikleri için kullanılan bir ot çeşidi, 3-romatizma ağrıları için kullanılan bir ot çeşidi
irs (Ar) soya çekim, kalıtım
irsi (Ar) soydan kalma, soydan geçme
irsiyo irsidir
irtibat (Ar) bağlantı, bağlı olma
irtica (Ar) gericilik
irı dekewtenı-dekewtış kaşıntı düşmek, kaşınmak
irı vetenı-vetış alerji olmak, kaşınmak
irı vetenı-vetış vucudu kaşınmak, uyuz olmak
irı 1-sıcaklıktan, allejiden, sürtünmeden, kaşınmadan vucudun herhangi bir yerinin kızarıp kaşınması, 2-uyuz
irın alerjili
irıx yarık dudaklı
is kerdenı-kerdış iş yapmak, çalışmak
is iş, vazife, görev
isa 1-Hıristiyanların Peygamberi, 2-bir erkek ismi
isabet (Ar) isabet, hedefe varma, hedefi vurma vb
isabet bı ma pê di isabet oldu birbirimizi gördük
isabet kerdenı-kerdış isabet etmek, hedefi vurmak
isaf (Ar) merhamete, vicdana veya mantığa dayanan adalet
isaf bıyayenı-bıyayış insaf olmak
isaf kerdenı-kerdış insaf etmek
isafê to esto insafın varmıdır?
isafey insaflı olma durumu, acımak
isafinı insaflık
isafın insaflı, acınan
isafına insaflıdır (dişil)
isafıno insaflıdır (eril)
isala ma reyênê inşallah biz kurtuluruz
isala no kar beno inşallah bu iş olur
isala inşallah, umarım
isala inşallah, ummarım
isan u heywan insan ve hayvan
isan insan
isana insandır (dişil)
isanan insanları
isanandê insanlarından
isanano insanlarındır
isancılıxey insancılık
isanetey merda insanlık ölmüşmü?
isanetey insanlık
isaneteya insanlıkla
isanetinı insanlık
isaney insanlık
isaneya insanca, insana yakışır şekilde
isani insanlar
isaninı insanlık
isanlıxey insanlık
isanlıxeya insanlıkla
isano insandır (eril)
isanı insan (dişil)
isawilıxey Hristiyancılık
isewi (Ar) İsacı, Hristiyan
isfan bir erkek ismi
ishal (Ar) amel, amel olma
ishal bıyayenı-bıyayış ishal olmak
ishalın ishallı
ishalına ishallıdır (dişil)
ishalıno ishallıdır (eril)
ishaq bir erkek ismi
iskambil (Fr) 1-oyun kağıdı, 2-kağıt oyunu
iskambil kaykerdenı-kaykerdış iskambil oynamak
iskan (Ar) yerleştirme, yurtlandırma
iskan bıyaye yerleştirilmiş olan
iskan bıyayenı-bıyayış yerleştirilmek, iskan edilmek
iskan kerdenı-kerdış iskan etmek, yerleştirmek
iskan kerdoğ yerleştiren
iskandinawya kuzey Avrupa yarım adalarının bütünü
iskar demir vb şeyleri bileyleme, su verme
iskarpin (İt) ökçeli, konçsuz ayakabı
iskela (İt) iskele, gemilerin yanaşıp yolcu ve yük alıp boşatıkları yer
iskele (İt) iskele, gemilerin yanaşıp yolcu ve yük alıp boşatıkları yer
iskele 1-bir şeyi yapmadan onun şeklini oluşturmak, 2-ettin ve kemiklerin ayrılmasından sonra arta kalan kemik yapısı, 3-inşaat yaparken üstüne çıkması ve çalışması için yapılan binek
iskelet (Fr) insan veya hayvan bedenini oluşturan kemik çatısı
iskeley insani insan iskeletı
iskeleyın iskeleli
iskeme arkalıksız sandalye, iskemle
iskemeyinı sandalyacılık, iskemecilik
iskemeyo paştın arkası olan iskeme, sandalye
iskemeyın iskemeli, sandalyelı
iskence diyayenı-diyayış iskence görmek
iskence kerdenı-kerdış iskence etmek
iskence acı verme, eziyet etme, incitme
iskender bir erkek ismi
iskik hıçkırarak ağlamak, ağlamaktan yorulup iç çekmek
isla bi ıslah oldu, yolla geldi (dişil)
isla bı ıslah oldu, yolla geldi (eril)
isla bıyaye ıslah olmuş olan
isla bıyayenı-bıyayış ıslah olma
isla kerd ıslah etti
isla kerde ıslah edilmiş olan
isla kerdenı-kerdış ıslah etmek, yolla getirmek
isla kerdoğ ıslah eden, yolla getiren
isla ıslah, terbiye olma, akıllanma
islah bi ıslah oldu, yolla geldi (dişil)
islah bı ıslah oldu, yolla geldi (eril)
islah bıyaye ıslah olmuş olan
islah bıyayenı-bıyayış ıslah olma
islah kerd ıslah etti
islah kerde ıslah edilmiş olan
islah kerdenı-kerdış ıslah etmek, yolla getirmek
islah kerdoğ ıslah eden, yolla getiren
islah ıslah, terbiye olma, akıllanma
islahey ıslah olma durumu
islahinı ıslah olma, yolla gelme, akıllanma
islam (Ar) müslüman, İslam, Müslümanlık, bir din şekli
islama islamdır (dişil)
islametey İslamiyet, İslamlık
islametinı islamlık
islamey islamlık
islami İslamlar
islaminı kerdenı-kerdış islamlık yapmak
islaminı islamlık
islamiyet (Ar) müslümanlık
islamiyetey islamlıkla ilgili
islamiyetinı İslamiyet, İslamlık
islamlıxey islamlık, müslümanlık
islamo islamdir (eril)
islıg-islıgı gömlek
islıg-islıgı gömlek
islıgi gömlekler
ismayıl bir erkek ismi
ismet bir erkek ismi
ison u heywan insan ve hayvan
ison insan
isona insandır (dişil)
isonan insanları
isonandê insanlarından
isonano insanlarındır
isoncılıxey insancılık
isonetey merda insanlık ölmüşmü?
isonetey insanlık
isoneteya insanlıkla
isonetinı kerdenı-kerdış insanlık yapmak
isonetinı insanlık
isoney insanlık
isoneya insanca, insana yakışır şekilde
isoneyinı insanlık
isonheskerdoğ insansever
isoni insanlar
isoninı insanlık
isoniyetey insanlık
isonlıxey insanlık
isonlıxeya insanlıkla
isono insandır (eril)
isonı insan (dişil)
isot biber
isotan biberleri
isotawi biber çorbası
isotek 1-roka, 2-bir tek bibercik
isoti biberler
isoto kurnêlın top yada dolmalık biber
isoto kurnêx dolmalık biber
isoto tüj sivri biber
isoto tün acı biber
isoto tüz sivri biber
isotın biberli
isotıno biberlidir
ispanax ispanak
ispanaxın ispanaklı
ispat (Ar) kanıt göstererek bir şeyin gerçek yönünü ortaya çıkarma, tastik
ispat bı ispatlandı, ispat oldu
ispat bıyaye ispat olmuş olan
ispat bıyayenı-bıyayış ispat olmak, ispatlanmak
ispat kerde ispatlanmış olan
ispat kerdenı-kerdış ispatlamak, kanıtlamak
ispat kerdo ispat etmiş
ispat kerdoğ ispatlayan
ispat kı ispatla?
ispat iskambil kağıtlarında sinekli
ispatey ra 1-ispat etmeden, 2-ispattan
ispatey rê 1-ispat temeye, 2-ispatlıktan
ispatey ispat etme durumu, ispatlık, kanıtlamak
ispato ispatlıdır
ispatı (Yün) iskambil kağıtlarında sinekli
ispatın 1-ispatlı, 2-sinekli
ispayi eski eşyaların satıldığı meydan veya pazar yeri
ispayicılıxey ispayicilik yapma
ispayıci ispayide eşya satan kimse
ispirto (İt) uçucu bir madde, etil alkol
ispirtocılıxey ispirtoculuk
ispirtoli ispirtolu
ispirtoyinı ispirtoculuk
ispirtoyın ispirtolu
ispiyon (Fr) birinin sır ve düşüncelerini saklayıp, çıkar karşılığında başkasına satmak, bildirmik
ispiyon kerdenı-kerdış ispiyon etmek
ispiyonci ispiyoncu
ispiyoncılıxey ispiyonculuk
ispiyoninı ispiyonculuk
isqarpela (İt) tahta, metal veya taşı işlemeye yarayan çelik araç
isqarpin (İt) ökçeli, konçsuz ayakabı
isqat dayenı-dayış ölü sadakasını vermek
isqat iskat, ölü sadakası
israf (Ar) gereksiz yere harcama, savurganlık, fuzuli masraf
israf bı israf oldu
israf bıyaye gereksiz ve fuzuli yere harcama yapılmış olan
israf bıyayenı-bıyayış israf olmak
israf kerd israf etti
israf kerdenı-kerdış israf etmek
israf kerdoğ harcayan, gereksiz harcama yapan
israfci israf eden kimse
israfcinı israfçılık
israfil (Ar) dört büyük melekten biri
ista akerdenı-akerdış iştah açmak
ista iştah
istah akerdenı-akerdış iştah açmak
istah iştah
istahın iştahlı
istare yıldız
istarey sodıri sabah yıldızları
istarey yıldızlar
istastistik (Fr) sayımlama, sayım bilimi
istasyon (Fr) durak, tren durağı
istawrit (Yün) bir balık türü
istida (Ar) dilekçe
istida dayenı-dayış dilekçe vermek
istida dayoğ dilekçe veren
istifa (Ar) istifa, kendi isteğiyle işten el çekme, kendini arzetme, çekilme
istifa kerdenı-kerdış istifa etmek, görevden ayrılmak
istifa xo dayenı-dayış istifasını vermek
istifadê cı bı faydası oldu, yararı oldu
istifade (Ar) yararlanma, faydalanma, yarar sağlama
istifade bıyayenı-bıyayış çıkar sağlamak, yararlanmak
istifade kerd faydalandı, yarar sağladı
istifade kerdenı-kerdış faydalanmak, yararlanmak
istişare (Ar) danışma
istihbar (Ar) haber ve bilgi alma
istihkam (Ar) saldırılara karşı savunma yapmak amacıyla düzenlenmiş yer
istihqaq (Ar) hak kazanma, hakkı olma
istila (Ar) bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme, sarma
istila kerdenı-kerdış istila etmek, kuşatıp sarmak
istilaci istilacı
istilayinı istilacilik
istiqam istikam, yön, gidiş tarafı
istiqamet (Ar) doğrultu, yön, ileriye gidiş
istiqametê cı doğrultusu, yönü, istikameti
istiqameti istikametler
istiqaq (Ar) hakkı olma, hak kazanma
istiqaq istikak, yemek için ayrılan tayin, pay, payına düşen
istiqbal (Ar) gelecek, ati
istiqlal (Ar) bağımsızlık
istiqrar (Ar) 1-aynı kararda sürme, kararlılık, 2-denge
istiqrarın kararlı
istismar (ar) sömürme, birinin iyi niyetini kötüye kullanma
istismar kerdenı-kerdış istismar etmek
istismarci istismarcı
istismarcılıxey istismarcılık
istisna (Ar) benzerlerinden ayrı tutma, kural dışı olma, ayrıklık
istisnayan istisnaları
istisnayi (Ar) benzerlerine uymayan, kural dışı olan, ayrıcasız
istixbarat (Ar) haber alma dairesi, gizli haber alma örgütü
istixfar (Ar) tövbe etmek, tanrıdan af dilemek
istixfar kerdenı-kerdış tövbe etmek
istixfarın tövbeli
istıf (İt) düzgün olarak üst üste dizilerek yapılan yığın
istıf bıyaye depolanmış, dizilmiş olan
istıf bıyayenı-bıyayış depolanmak, dizilmek
istıf kerde depolanmış olan, yığılmış, dizilmiş olan
istıf kerdenı-kerdış depolamak, yığmak, istiflemek, üst üste dizmek
istıf kerdoğ depolayan, yığan, dizen
istıf yığma, depolama, dizme
istıfa (Ar) kendi isteği ile, işten, görevden ayrılma
istıfa kerde istifa etmiş olan
istıfa kerdenı-kerdış istifa etmek, görevden ayrılmak
istıfa kerdoğ istifa eden
istıfade kerde faydalanmış olan
istıfade kerdenı-kerdış istifade etmek, faydalanmak
istıfade kerdoğ faydalanan, istifade eden
istıfade yararlanma, faydalanma
istıfcinı kerdenı-kerdış istifçilik yapmak
istıfcinı istifçilik
istıfcılıxey istifçilik
istımlaq (Ar) kamulaştırma
istımlaq kerdenı-kerdış kamulaştırmak
istımlaqın istimlaklı
istıqaq istikak, yemek için ayrılan tayin, pay, payına düşen
istırehat ancyayenı-ancyayış istirahate çekilme
istırehat kerde istirahat etmiş olan
istırehat kerdenı-kerdış istirahat etmek
istırehat kerdoğ istirahat eden
istırehat dinlenme, yorgunluk giderme ve çıkarma, istirahat, keyfine bakma
istırham (Ar) yalvarma, merhamet dileme
istıridye (Yün) soluncanlar sınıfından bir deniz hayvanı
istırrahat (Ar) dinlenme, rahat etme
istırrahat kerdenı-kerdış istirahat etmek
istırrahatın istirahatlı
isüt biber
isveçi 1-isveç halkından olan kimse, isveçli, 2-isveç dili
isveçki isveç dili
isyan (Ar) baş kaldırma, ayaklanma, düzene boyun eğmeme
isyan bıyayenı-bıyayış başkaldırılmak, karşı koyulmak
isyan kerde isyan etmiş olan
isyan kerdenı-kerdış isyan etmek, baş kaldırmak
isyan kerdoğ isyan eden
isyana isyanla
isyanci isyancı
isyankar (Ar+Far) baş kaldırıcılık, asillik
isyankara isyankardır (dişil)
isyankarey isyan etme, başkaldırma durumu, isyankarlık
isyankarinı isyankarlık
isyankarlıxey isyankarlık
isyankaro isyankardır (eril)
isyanın isyanlı, asi
isız ıssız
isızey ıssız olma durumu
ita (Ar) verme, ödeme
ita (tiya) bura, burada, burası (yer göstermek)
ita ra berd buradan götürdü
ita ra şı buradan gitti
itaad (Ar) söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma
itaad kerdenı-kerdış itaat etmek, söz dinlemek
itaad kerdoğ itaat eden
itaat (Ar) söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma
itaat kerdenı-kerdış itaat etmek, söz dinlemek
itaat kerdoğ itaat eden
itad-itadı (tiyadı) burada
itadı bı buradaydı, burdaydı
itadı mend burada kaldı
itadı nêmaneno burada kalmiyor
itadıro buradadır, burdadır
itam bıyayenı-bıyayış 1-itham olmak, 2-imtihan olmak
itam kerdenı-kerdış 1-itham etmek, 2-imtihan etmek
itam kerdoğ i-itham eden, 2-imtihan eden
itam 1-itham, 2-imtihan
itama 1-ithamla, 2-imtihanla, 3-üzen
itayo burasıdır, buradadır
iteat kerdenı-iteat kerdış itaat etmek
iteat nêkerdenı-nêkerdış itaat etmemek
iteet itaat, söz dinleme, riayet etme
itfaiye (Ar) yangın söndürme kuruluşu
itfaiyecinı itfaiyecilik
itfaiyecı itfaiyeci
itfaiyecılıxey itfaiyecilik
itfaye (Ar) yangın söndürme kuruluşu
itfayecinı itfaiyecilik
itfayecı itfaiyeci
itfayecılıxey itfaiyecilik
ithal (Ar) kendi ülkesine başka bir ülkeden mal getirmek
ithal kerdenı-kerdış ithal etmek
ithalat (Ar) bir ülkeye başka bir ülkeden mal getirmek
ithalatcı ithalat yapan kimse
ithalatcılıxey ithalatçılık
ithalinı ithalcılık
ithalın ithallı
itham (Ar) 1-suçlamak, suçlu görme, itham etmek, 2-imtihan
itham bıyayenı-bıyayış 1-itham olmak, suçlanmak, 2-imtihan olmak
itham kerdenı-kerdış 1-itham etmek, suçlamak, 2-imtihan etmek
itham kerdoğ 1-itham eden, 2-imtihan eden
ithama 1-ithamla, 2-imtihanla
ithamname (ar+Far) suçlama yazısı, belgesi
itia burası
itiadı burada
itibar (Ar) saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, saygınlık
itibar bıyayenı-bıyayış güvenilmek, güveni olmak
itibar diyayenı-diyayış itibar görmek
itibar kerdenı-kerdış güvenmek
itibar kerdoğ güvenen, itibar eden
itibar vinayenı-vinayış itibar görmek
itibarê cı bolo itibarı çoktur
itibarê cı çıniyo itibarı yoktur
itibarê cı itibarı, güveni
itibarê xo pey niyano güvenmiyor, itibar etmiyor
itibarey saygınlık, güvence, itibar
itibarinı saygınlık, güvence, itibar
itifaq kerde itifak edilmiş olan
itifaq kerdenı-kerdış itifak etmek, anlaşmak
itifaq kerdoğ itifak eden, anlaşan
itifaq anlaşmak, karara varmak
itifaqa itifakla, dayanışmayla
itifaqey itifak etme durumu
itiham (Ar) 1-suçlamak, suçlu görme, itham etmek, 2-imtihan
itiham bıyayenı-bıyayış 1-itham olmak, suçlanmak, 2-imtihan olmak
itiham kerdenı-kerdış 1-itham etmek, suçlamak, 2-imtihan etmek
itiham kerdoğ 1-itham eden, 2-imtihan eden
itihama 1-ithamla, 2-imtihanla
itihamname (ar+Far) suçlama yazısı, belgesi
itilaf (Ar) anlaşma, uyuşma
itilaf vetenı-vetış itilaf çıkarmak, anlaşmamazlığa sebep olmak
itilafey itilaf çıkma durumu
itilafın itilaflı
itimad bıyayenı-bıyayış güven olmak
itimad kerdenı-kerdış itimat etmek, güvenmek
itimad kerdoğ güvenen, itimat eden
itimad nêkerdenı-nêkerdış güvenmemek, itimat etmemek
itimad pey ardenı-ardış inanmak, güvenmek, itimat etmek
itimad pey kerdenı-kerdış kendisine güvenmek, itimat etmek
itimad itimat, güven
itimadê mı pey çıniyo itimadım yoktur
itimadkar itimat eden, güvenen
itimat bıyayenı-bıyayış güven olmak
itimat kerdenı-kerdış itimat etmek, güvenmek
itimat kerdoğ güvenen, itimat eden
itimat nêkerdenı-nêkerdış güvenmemek, itimat etmemek
itimat pey ardenı-ardış inanmak, güvenmek, itimat etmek
itimat pey kerdenı-kerdış kendisine güvenmek, itimat etmek
itimat itimat, güven
itimatê mı pey çıniyo itimadım yoktur
itimatkar itimat eden, güvenen
itimaz kerdenı-kerdış göz yummak, torpil geçmek
itimaz iltimas, birini kayırmak, göz yumak, torpil yapmak
itiqad itikat, inanç
itiqadın itikatlı
itiqat (Ar) inanma, inan, inanç, iman
itiqat u iman inanç ve iman
itiqatan ra inançlardan
itiqatın inançlı, itikatlı
itiya ra şı buradan gitti
itiya burası
itizar kerdenı-kerdış beddua etmek
itizar beddua
ittifaq (Ar) anlaşma, uyuşma, bağlaşma
ittifaq kerdenı-kerdış anlaşmak, uyuşmak
ittifaqa oy birliğiyle
ittiffaq kerdenı-kerdış anlaşmak, uyuşmak
ittiffaq birlik, birbiriyle anlaşma, ittifak
ittiya burası, bura
ittıfaq (Ar) anlaşma, uyuşma, bağlaşma
ittıfaq kerdenı-kerdış anlaşmak, uyuşmak
ittıfaqa oy birliğiyle
ittıfaqey itifak etme durumu
ittıffaq kerdenı-kerdış anlaşmak, uyuşmak
ittıffaq birlik, birbiriyle anlaşma, ittifak
ittıffaqey itifak etme durumu
itya bura, burası
itıbar (Ar) saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, saygınlık
itıbar bıyayenı-bıyayış güvenilmek, güveni olmak
itıbar diyayenı-diyayış itibar görmek
itıbar kerdenı-kerdış güvenmek
itıbar kerdoğ güvenen, itibar eden
itıbar vinayenı-vinayış itibar görmek
itıbarê cı bolo itibarı çoktur
itıbarê cı çıniyo itibarı yoktur
itıbarê cı itibarı, güveni
itıbarê xo pey niyano güvenmiyor, itibar etmiyor
itıbarey saygınlık, güvence, itibar
itıfaq kerde itifak edilmiş olan
itıfaq kerdenı-kerdış itifak etmek, anlaşmak
itıfaq kerdoğ itifak eden, anlaşan
itıfaq itifak, anlaşma
itıfaqa itifakla, dayanışmayla
itıfaqey itifak etme durumu
itıham (Ar) 1-suçlamak, suçlu görme, itham etmek, 2-imtihan
itıham bıyayenı-bıyayış 1-itham olmak, suçlanmak, 2-imtihan olmak
itıham kerdenı-kerdış 1-itham etmek, suçlamak, 2-imtihan etmek
itıham kerdenı-kerdış imtihan etmek
itıham kerdoğ 1-itham eden, 2-imtihan eden
itıham kerdoğ imtihan eden
itıham imtihan
itıhama 1-ithamla, 2-imtihanla
itıhamname (ar+Far) suçlama yazısı, belgesi
itılaf (Ar) anlaşma, uyuşma
itılaf vetenı-vetış itilaf çıkarmak, anlaşmamazlığa sebep olmak
itılafey itilaf çıkma durumu
itılafın itilaflı
itımad (Ar) güven, güvenç
itımad bıyayenı-bıyayış güven olmak
itımad dayenı-dayış güvence vermek
itımad kerdenı-kerdış itimat etmek, güvenmek
itımad kerdoğ güvenen, itimat eden
itımad nêkerdenı-nêkerdış güvenmemek, itimat etmemek
itımad pey ardenı-ardış inanmak, güvenmek, itimat etmek
itımad pey kerdenı-kerdış kendisine güvenmek, itimat etmek
itımad itimat, güven
itımadê mı pey çıniyo itimadım yoktur
itımadkar itimat eden, güvenen
itımal esto kı biro itimal varmıdır gele
itımal esto olanak vardır
itımal imkan, olanak
itımalın olanaklı
itımas itimas
itımatname (Ar+Far) güven mektubu
itımaz kerdenı-kerdış göz yummak, torpil geçmek
itımaz iltimas, birini kayırmak, göz yumak, torpil yapmak
itına (Ar) özen, ihtimam
itınali itinalı
itınayın itinalı
itıqad itikat, inanç
itıqadın itikatlı
itıqat (Ar) inanma, inan, inanç, iman
itıqat u iman inanç ve iman
itıqatan ra inançlardan
itıqatın inançlı, itikatlı
itıraf (Ar) sakıncalı görülen bir gerçeği saklamaktan vazgeçip açıklama
itıraf kerdenı-kerdış itiraf etmek, açıklayıp söylemek
itıraf kerdoğ itirafcı, itiraf eden
itırafci itiraf edip açıklayan kimse
itırafinı itirafcılık
itıraz (Ar) karşı çıkma, karşı söyleme, karşı koyma, kabullenmeme
itıraz kerdenı-kerdış itiraz etmek, karşı çıkmak
itıraz kerdoğ ititazcı, itiraz eden
itırazkar itirazcı, itiraz eden
itırazkarey itiraz etme durumu
itıvar bıyayenı-bıyayış güvenilmek, güveni olmak
itıvar kerdenı-kerdış güvenmek
itıvar kerdoğ güvenen, itibar eden
itıvar vinayenı-vinayış itibar görmek
itıvar itibar, güven
itıvarê cı bolo itibarı çoktur
itıvarê cı çıniyo itibarı yoktur
itıvarê cı itibarı, güveni
itıvarê xo pey niyano güvenmiyor, itibar etmiyor
itıvarey saygınlık, güvence, itibar
itıyat (Ar) alışkanlık, huy
itızar (Ar) 1-beddua etme, 2-özür dileme
ivadet (Ar) Tanrı'ya yönelen saygı davranışı, tapınma, ayin
ivadet kerdenı-kerdış ibadet etmek, Tanrı'ya yönelmek
ivadet kerdoğ ibadet eden
ivadeta ibadetle
ivadetey ibadet etme durumu
ivadetxane (Ar+Far) ibadet yapılan yer, tapınak
ivret alemi rê ibret alem için
ivret bıyayenı-bıyayış ibret olmak
ivret gırotenı-gırotış ibret almak, ders almak
ivret kerdenı-kerdış ibret etmek, ders çıkarmak
ivret ibret, ders almak, kötü davranışlardan ders çıkarmak
ivreti alem ibreti alem
ivrişim kalınca bökülmüş ipek iplik
ivrışım (herir) ipek, ibrişim
iwan-iwanı 1-balkon, 2-salon
iwanın balkonlu, eyvanlı
ixanet (Ar) 1-hıyanet, hainlik, 2-sevgide aldatma
ixanet kerde ihanet etmiş olan
ixanet kerdenı-kerdış ihanet etmek, aldatmak, ele vermek
ixanet kerdoğ ihanet eden
ixanetcinı ihanetçilik
ixanetciya ihanetçidir (dişil)
ixanetciyo ihanetçidir (eril)
ixanetcılıxey ihanetcilik
ixanetey ihanetlik, hıyanet etme durumu
ixanetinı kerdenı-kerdış ihanetlik yapmak
ixanetinı ihanetlik
ixanetkar ihanet etmeyi seven ve hoşlanan
ixbar (Ar) suçlu saydığı veya bildiği birini gizlice bildirme, ele verme
ixbar bıyayenı-bıyayış ihbar olmak, ihbar edilmek
ixbar gırotenı-gırotış ihbar almak
ixbar gırotoğ ihbar alan
ixbar kerdenı-kerdış ihbar etmek, bildirmek, ele vermek
ixbar kerdoğ ihbar eden
ixbarci ihbar eden, bildiren, muhbir
ixbarcinı kerdenı-kerdış ihbarcılık yapmak
ixbarcinı ihbarcılık
ixbarciya ihbarcıdır (dişil)
ixbarciyo ihbarcıdır (eril)
ixbarcılıxey ihbarcılık
ixbarey ihbar etme durumu, muhbirlik
ixbarinı ihbarcılık
ixbarname yazılı olarak ihbar etme, ihbariye
ixbarın önceden ihbar edilmiş
ixfal (Ar) bir kız veya kadını aldatma, baştan çıkarma, ırzına geçmek
ixfal kerdenı-kerdış iğfal etmek, ırzına geçmek
ixrac bıyaye ihraç edilmiş olan
ixrac bıyayenı-bıyayış ihraç olmak
ixrac kerde ihraç edilmiş olan
ixrac kerdenı-kerdış ihraç etmek
ixrac kerdoğ ihraç eden
ixrac ihraç, işine son vermek, işten arzetmek
ixracey ihraç etme durumu
iy çocuk ağlarken, çıkan hafif ağlama sesi
iyade (Ar) 1-aldığı bir şeyi geri verme, 2-verilen bir şeyi almayarak geri çevirme, 3-mukabele etme
iyade kerdenı-kerdış iade etmek
iyê kı onlar ki
iyê yenê 1-onlar geliyorlar, 2-odur geliyorlar
iyê 1-onlar, 2-onlardır, 3-odur
iyyy keno ağliyor
izafe (Ar) 1-bağlama, mal etme, yakıştırma, 2-katmak, ilave etmek
izafe bıyayenı-bıyayış eklenmek
izafe kerdenı-kerdış eklemek, ilave etmek
izafey ilave etmeler
izah (Ar) açıklama
izah biyo izah edilmiş
izah bı izah edildi
izah bıyayenı-bıyayış izah olmak, izah edilmek
izah keno izah ediyor
izah kerde izah edilmiş olan
izah kerdenda cı dı izah etmesinde
izah kerdenı-kerdış izah etmek, açıklamak
izah kerdoğ izah eden kimse
izahat izahat, açıklama
izahetê cı izahatı
izahetın izahatlı
izale (Ar) yok etme, giderme
izale kerdenı-kerdış yok etmek, ortadan kaldırmak
izan akıl, fikir, kavram, mantık
izan kavram
izci (Tr) izci
izdiham (Ar) aşırı kalabalıkta sıkışma, yığılma
izdiwaç (Ar) evlenme
izehat izahat, açıklama
izehet kerdenı-kerdış izahat etmek, açıklamak
izehet u izafe izahat ve ilave
izehet açıklama, izahat, bilgi verme
izehetê cı izahatı
izehetey izahat etme durumu
izehetna başka bir izahat
izeheto kı da verdiği izahat
izmarit (Yün) 1-kılçıklı ufak bir balık türü, 2-sigara artığı
izole (Fr) yalıtılmış, tecrit edilmiş, yalnız bırakmak, soyutlama
izole kerdenı-kerdış tecrit etmek
izzet (Ar) büyüklük, yücelik, ululuk
izzet u nefisdê cıya kaykerd onuruyla oynadı
izzet u nefs tey nêverda kendisinde onur bırakmadı
izzet u nefsê cı şıkıt onurunu kırdı
izzet-ikram kerdenı-kerdış izzet-ikram etmek
izzet-ikram kerdoğ izzet-ikram eden
izzet bir erkek ismi
izzeti ikram ikramda bulunmak, deger vermek, birisine olan saygınlığını hürmet ederek ispatlamak
izzeti-nefis onur
izzetinefis (Ar) onur, öz saygı
izıdinı yezitlik
izım (êzım) odun
izın (Ar) 1-izin, müsaade, 2-tatil için iş yerinde verilen yıllık izni
izın dayenı-dayış izin vermek
izın gırotenı-gırotış izin almak, müsaade almak
izın vetenı-vetış izin çıkarmak
izın waştenı-waştış izin istemek
izın waştoğ izin isteyen
izınname (Ar+Far) izin verme kağıdı
izının izinli
İzıd Yezid
İzıdi Yezidi
İzıdiyey Yezitlik