ıbadet (Ar) Tanrı'ya yönelen saygı davranışı, tapınma, ayin
ıbadet kerdenı-kerdış ibadet etmek, Tanrı'ya yönelmek
ıbadet kerdoğ ibadet eden
ıbadeta ibadetle
ıbadetey ibadet etme durumu
ıbadetxane (Ar+Far) ibadet yapılan yer, tapınak
ıc sözcüğün sonuna gelip nereli ve kim olduğunu belirler (sukıc)
ıcrım (ıcrim, mıcrim) şeytan, fesat, karıştırıcı olan kimse
ıcrım bıyayenı-bıyayış şeytan olmak, fesat olmak
ıcrıma şeytandır, fesattır (dişil)
ıcrımey şeytanlık, fesatlık
ıcrıminı kerdenı-kerdış şeytanlık yapmak
ıcrıminı şeytanlık, fesatlık
ıcrımo şeytandır, fesattır (eril)
ıfade (Ar) kendini savunma, anlatım, deyiş, dile getirme
ıfade daye ifade vermiş olan
ıfade dayenı-dayış ifade vermek
ıfade dayoğ ifade veren kimse
ıfade dı ifadede, ifadesinde
ıfade gırotenı-gırotış ifade almak
ıfade gırotoğ ifadeyi alan kimse
ıfade kerdenı-kerdış ifade etmek
ıfade kerdoğ ifade eden kimse
ıfade ra ifadeden
ıfadeya ifadeyle
ıfadeyê ridê cı yüzün ifadesi
ıfadeyê xo ifadesini
ıffet (Ar) namus, cinsi konularda ahlak kuralarına bağlılık
ıffetın iffetli, iffetini koruyan
ıffetına namusludur (dişil)
ıffetıno namusludur (eril)
ıflah (Ar) kötü, güç ve zor durumdan kurtulup iyi duruma gelme
ıflah bıyayenı-bıyayış iflah olmak, güç durumdan kurtulmak
ıflah nêbeno iflah olmaz
ıflah nêbı iflah olmadı
ıflah nêbıyayenı-nêbıyayış iflah olmamak
ıflas (Ar) iflas, batırmak, herşeyini yitirmek, zarar etmek, top atmak
ıflas bıyayenı-bıyayış batmak, her şeyini yitirmek, iflas etmek
ıflas kerde iflas etmiş olan
ıflas kerdenı-kerdış iflas etmek, batırmak
ıflas kerdoğ iflas eden
ıflaz bıyayenı-bıyayış iflas olmak
ıflaz kerde iflaz etmiş olan
ıflaz kerdenı-kerdış iflas etmek
ıflaz kerdoğ iflas eden
ıflaz iflas, zarar etme
ıfrüt 1-sivri zekalı, 2-yaman, becerikli
ıfrüta yamandır (dişil)
ıfrütey 1-sivri zekalılık, 2-yaman olma durumu
ıfrütinı sivri zekalılık
ıfrüto yamandır (eril)
ıftara xo akerdı iftarını açtı
ıftarlıx iftar açmak için hazırlanan yiyecek, içecek
ıftarı (Ar) oruç açma vakti, oruç bozma zamanı
ıftarı akerdenı-akerdış iftarını açmak
ıftarı dı iftarda
ıftarı ra iftarı iftardan iftara
ıftıhar (Ar) övünme, övünç duyma, kıvanç duyma
ıftıhar kerdenı-kerdış iftihar etmek, kıvanç duymak
ıftıhar okul notlarında hepsinin pekiyi olması
ıftıhara ravêrd iftiharla geçti
ıftıharey iftihar edilecek durum
ıftıharinı iftihar edilecek durum
ıftıra (Ar) iftira, işlemediği bir sucu bille bille birisinin özerine atmak
ıftıra bıyayenı-bıyayış iftira olmak, yapılmak
ıftıra kerde iftira etmiş olan
ıftıra kerdenı-kerdış iftira etmek, kar çalmak
ıftıra kerdoğ iftira eden
ıftıraci iftiracı
ıftıracinı iftiracılık
ıftıracılıxey iftiracılık, iftiracı olma durumu
ıftıray iftiralar
ıftıxar (Ar) övünme, kıvanma, kıvanç duyma, okul notlarında hepsinin pekiyi olması durumu
ıftıxar kerdenı-kerdış iftihar etmek, kıvanç duymak
ıftıxara ravêrd iftiharla geçti
ıftıxarey iftihar edilecek durum
ıftıxarinı iftihar edilecek durum
ış bı sus, sustu
ış keno çalışiyor, iş yapiyor
ış 1-ağlayan çocuğu durdurmak için söylenen söz, 2-fiilin sonunu işler duruma getirir (kerdış, werdış, şımıtış vb), hemen hemen bütün fiilerin sonuna gelen ek, 3-iş, kar, güç, uğraş
ışattı karkerdenı-kerdış inşaatta çalışmak
ışkıl 1-alake, ilişki, durum, vaziyet, 2-bir şey, şüphe, kuşku
ışkılê esto bir şey var, bir durum var
ışıx ışık
ışıxa ışıkla
ışıxê aşmi ayın ışığı
ışıxın ışıklı
ıh inleme sözcüğü
ıhh, mı rê çıçi ıhh, bana ne
ıhh, nêşena bıkera ıhh, yapamam
ıhh, no kotira vıjıya ıhh, bu nereden çıktı
ıhh 1-inlerken, acı duyarken çıkarılan ses, 2-verilen bir işi yapmamak veya zoruna giden bir şeye karşı harcanan söz
ıhlamür (Yün) bir ağaç türü ve meyvesi
ıhlamür dı ıhlamurda
ıhlamür şımıtenı-şımıtış ıhlamur içmek
ıhlamüra ıhlamurle
ıhlamürın ıhlamurlu
ıhmal (Ar) gereken ilgiyi göstermeme, önem vermeme, boş verme
ıhmal esto ihmal vardır
ıhmal kerde ıhmal edilmiş olan
ıhmal kerdenı-kerdış ihmal etmek
ıhmal kerdoğ ihmal eden
ıhmalcılıxey ihmalcilik
ıhmaley ihmal etme durumu, ihmalcilik
ıhmalinı mekı ihmallık etme
ıhmalinı ihmal etme durumu, ihmallık
ıhmalkar ihmal eden, teslim edilen bir şeye göz kulak olmayan, ilgilenmeyen
ıhmalkara ihmalkardır (dişil)
ıhmalkarê ihmalkardırlar
ıhmalkarey ihmalkar, ihmal etme durumu
ıhmalkarinı ihmalkarlık
ıhmalkaro ihmalkardır (eril)
ıho aha, evet, şimdi
ıhrac (Ar) 1-işinden atma, çıkarma, 2-üretim fazlasını yurt dışına satmak
ıhrac bıyayenı-bıyayış ihraç olmak
ıhrac kerde ihraç edilmiş olan
ıhrac kerdenı-kerdış 1-ihraç etmek, 2-dışariya mal satmak
ıhrac kerdoğ ihraç eden
ıhracat (Ar) bir ülkeden başka bir ülkeye mal satma, dış satım
ıhracat kerdenı-kerdış ihracat etmek
ıhracat kerdoğ ihracat eden
ıhracatci ihracatçı
ıhracatcinı ihracatçılık
ıhracatcılıxey ihracatçılık
ıhracatey ihracatlık
ıhracatinı ihracatlık
ıhtiram kerdenı-kerdış saygı göstermek, ihtiram etmek
ıhtiram kerdoğ ihtiram eden, saygı gösteren
ıhtiramê cı gırot ihtiramını aldı
ıhtiramın saygılı
ıhtiramına saygılıdır (dişil)
ıhtiramıno saygılıdır (eril)
ıhtisas (Ar) beli bir konuda özel eğitim görmek, uzmanlaşmak
ıhtisas di ihtisas gördü
ıhtisas kerdenı-kerdış ihtisas yapmak
ıhtisas kerdoğ ihtisas yapan
ıhtisas vinayenı-vinayış ihtisas görmek
ıhtisas vinayoğ ihtisas gören
ıhtisasê xo kerd ihtisasını yaptı
ıhtisasın ihtisaslı
ıhtiwa (Ar) içine alma, içinde bulundurma, içerme, kapsama
ıhtiyac (Ar) 1-gereksinme, gereksinim, gerekseme, 2-güçlü arzu ve istek
ıhtiyac bıyayenı-bıyayış gereksinimi olmak, ihtiyacı olmak
ıhtiyac çınêbıyayenı-çınêbıyayış ihtiyacı olmamak, gereksinimi olmamak
ıhtiyacê cı çıniyo ihtiyacı yoktur
ıhtiyacê ma şardê ma rê esto ihtiyacımız halkımıza var
ıhtiyacey ihtiyaç duyma durumu, gereksinim
ıhtiyacinı ihtiyaç duyma durumu
ıhtiyar (Ar) yaşlı, kocamış olan kimse
ıhtiyar bıyayenı-bıyayış ihtiyarlanmak
ıhtiyar heyeti tüzel kişilerden oluşmuş heyet
ıhtiyarey ihtiyarlık, kocamışlık
ıhtiyarinı ihtiyarlık
ıhtiyarkar (Ar+Far) ihtiyatlı olan kimse
ıhtiyarlıxey ihtiyarlık
ıhtiyaro ihtiyardır
ıhtiyat (Ar) ilerisini düşünerek ölçülü davranma, sakınma
ıhtiyatey ihtiyatlı davranma durumu
ıhtiyatinı ihtiyatlı davranma durumu
ıhtılaf (Ar) anlaşmazlık, aykırılık, uyuşmazlık
ıhtılaf kewt ma nabên anlaşmazlık aramıza girdi
ıhtılaf nabên ra werışt uyşmazlık ortadan kaltı
ıhtılaf vetenı-vetış uyuşmazlık çıkarmak
ıhtılaf vetoğ uyuşmazlık çıkaran
ıhtılaf vıjyayenı-vıjyayış uyuşmazlık çıkmak
ıhtılafın ihtilaflı, davalı
ıhtılal (Ar) hukuk kurallarına ve kanunlarına uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim
ıhtılal kerdenı-kerdış ihtilal yapmak
ıhtılal kerdoğ ihtilal yapan
ıhtılal vıraştenı-vıraştış ihtilal yapmak
ıhtılal vıraziya ihtilal yapıldı
ıhtılalcinı ihtilalcılık
ıhtılalciya ihtilalcıdır (dişil)
ıhtılalcı ihtilalci
ıhtılalcılıxey ihtilalcilik
ıhtılalcıyo ihtilalcıdır (eril)
ıhtımal (Ar) 1-bir şeyin olabilmesi durumu, olabilirlik, olasılık, 2-belki, ola ki
ıhtımal cı dayenı-dayış ihtimal vermek
ıhtımal çıniyo ihtimal yoktur
ıhtımal dayenı-dayış ihtimal vermek
ıhtımal esto kı biro gelme ihtimalı vardır
ıhtımalê reyayenı çıniyo kurtulma ihtimalı yoktur
ıhtımaley ihtimal olma durumu
ıhtımalinı ihtimal olma durumu
ıhtıram kerdenı-kerdış saygı göstermek, ihtiram etmek
ıhtıram kerdoğ ihtiram eden, saygı gösteren
ıhtıram saygı gösterme, ihtiram etme, değer verme
ıhtıramê cı gırot ihtiramını aldı
ıhtıraminı saygınlık, saygınlık hali
ıhtıramın saygılı
ıhtıramına saygılıdır (dişil)
ıhtıramıno saygılıdır (eril)
ıhtıras (Ar) güçlü istek, tutku
ıhtırasey tutkunluk
ıhtırasinı tutkunluk
ıhtırassın aşırı derecede istekli, tutkulu
ıhtısas (Ar) beli bir konuda özel eğitim görmek, uzmanlaşmak
ıhtısas di ihtisas gördü
ıhtısas kerdenı-kerdış ihtisas yapmak
ıhtısas kerdoğ ihtisas yapan
ıhtısas vinayenı-vinayış ihtisas görmek
ıhtısas vinayoğ ihtisas gören
ıhtısasê xo kerd ihtisasını yaptı
ıhtısasey ihtisaslık
ıhtısasinı ihtisaslık
ıhtısasın ihtisaslı
ıhtıyac (Ar) 1-gereksinme, gerekseme, 2-güçlü arzu ve istek
ıhtıyac (lazımey) gereksinim, ihtiyaç, gereksinme
ıhtıyac beno ihtiyaç olur
ıhtıyacê cı çıniyo ihtiyacı yoktur
ıhtıyacê cı ihtiyacı
ıhtıyacê ma şardê ma rê esto ihtiyacımız halkımıza var
ıhtıyacey gereksinim, ihtiyaç duyma
ıhtıyaceya cı ihtiyacı
ıhtıyacinı ihtiyaç olma hali, ihtiyaçlık
ıhtıyar (Ar) yaşlı, kocamış olan kimse
ıhtıyar bıyayenı-bıyayış ihtiyarlanmak
ıhtıyar heyeti tüzel kişilerden oluşmuş heyet
ıhtıyarey ihtiyarlık, kocamışlık
ıhtıyarinı ihtiyarlık, kocamışlık
ıhtıyarkar (Ar+Far) ihtiyatlı olan kimse
ıhtıyarlıxey ihtiyarlık
ıhtıyaro ihtiyardır
ıhtıyat (Ar) ilerisini düşünerek ölçülü davranma, sakınma, tedbirli olma
ıhtıyatey ihtiyatlı davranma durumu
ıhtıyatinı ihtiyatlı olma durumu
ıhtıyatın ihtiyatlı, tedbirli
ıhtıyatına ihtiyatlıdır, tedbirlidir (dişil)
ıhtıyatıno ihtiyatlıdır, tedbirlidir (eril)
ıhu ıhu öksürme sesine derler
ıhya (Ar) çok iyi duruma getirme, güçlendirme, mal veya servete boğma
ıhya bı ihya oldu, güçlendi, mal ve servete doydu
ıhya bıyaye ihya olmuş olan
ıhya bıyayenı-bıyayış ihya olmak, doymak
ıhya kerde ihya edilmiş olan
ıhya kerdenı-kerdış ihya etmek, doyurmak, mal veya servete boğmak
ıhya kerdoğ ihya eden
ıhı çocuk dilinde çocuğa pisliğini et anlamında kullanılır
ıj sözcüğün sonuna gelip nereli ve kim olduğunu belirler (sukıj)
ıjj benê ıjj olursun
ıjj çocuk dilinde zararlıdır, dokunma anlamında
ıjjo ıjjdır
ık 1-"cık, cik" ekinin yerini alır, 2-sözcüğün sonuna gelip küçültme ekinin yerini alır (xamık)
ıkı tı bıkerê eğer yaparsan
ıkı eger
ıla do bıbo muhakkak olcak
ıla muhakak, olması lazım
ıla bê muhakkak gel
ıla şo muhakkak git
ılah (Ar) 1-Tanrı, 2-yaratıcılığı ile hayranlık uyandıran ve çok beğenilen
ılah tı do birê muhakkak geleceksin
ılah zorunlu, illam, muhakkak, yapılması şart
ılah vajı muhakkak söyle
ılaha illahtır (dişil)
ılahi (Ar) tanrıya özgü, tanrısal
ılahi tı do birê muhakak geleceksin
ılahi tı do bürê muhakak yiyeceksin
ılahi vajı muhakak söyle
ılahi muhakkak, yapılması şart
ılahi bıroşı muhakkak sat
ılahiyat (Ar) tanrı felsefesinin bir kolu, tanrı bilimi
ılahiyatci tanrı bilimci
ılahiyatcinı tanrı bilimciliği
ılaho illahtır (eril)
ılam bê muhakkak gel
ılam do büro muhakkak yiyecek
ılam tı do birê muhakkak geleceksin
ılam muhakkak, yapılması şart
ılan (Ar) duyuru, açıkça bildirme, duyurma, bildirim
ılan bıyaye ilan edilmiş olan
ılan bıyayenı-bıyayış ilan olmak
ılan dayenı-dayış ilan vermek
ılan dayoğ ilan veren
ılan kerde ilan edilmiş olan
ılan kerdenı-kerdış ilan etmek, duyurmak, bildirmek
ılan kerdoğ ilan eden
ılancıx vetenı-vetış yılancık çıkarmak
ılancıx bir nevi hastalık, yılancık (yılancık hastalığı)
ılaqe kerdenı-kerdış ilgilendirmek
ılaqe ronayenı-ronayış ilgi kurmak
ılaqe ilgi, alaka
ılaqeder (alaqeder) ilgili, ilgilenme, alakadar
ılaqeder bıyayenı-bıyayış ilgilenmek
ılaqeder bıyayoğ ilgilenen
ılaqeder kerdenı-kerdış ilgilendirmek
ılaqeder nêkerdenı-nêkerdış ilgilendirmemek
ılaqeya ilgiyle
ılaqeyê cı ilgisi
ılaqeyın ilgili
ılawe (Ar) ilave, katma, ekleme, ulama, ek vs
ılawe bı ilave edildi
ılawe bıyaye ilave edilmiş olan
ılawe bıyayenı-bıyayış ilave olmak
ılawe kerde ilave edilmiş olan
ılawe kerdenı-kerdış eklemek, ilave etmek
ılawe kerdoğ ilave eden
ılaweten (Ar) ek olarak, ekleyerek
ılaweyın ilaveli
ılayi tı do birê muhakkak geleceksin
ılayi muhakkak, ilehi
ılayim bê muhakkak gel
ılayim şo muhakkak git
ılayim tı do vazê muhakkak söyliyeceksin
ılayim muhakkak, ilehim
ılelebet (Ar) sonsuzluğa dek
ılelebet do bıramo sonsuza dek sörecek
ılhak bıyayenı-bıyayış ilhak edilmek, işkal edilmiş olan
ılhak kerdenı-kerdış ilhak etmek, el koymak, işkal etmek
ılhak kerdoğ ilhak eden
ılhak ilhak, işkal, el koyma
ılham (Ar) 1-esin, 2-çağlar, Tanrısal aleme özgü duygu ve düşünceler
ılham amyayenı-amyayış ilham gelmek
ılham dayenı-dayış ilham vermek
ılham gırotenı-gırotış ilham almak
ılhamê cı ilhamı
ılhamê xo ilhamını
ılhamın ilhamlı
ılhaq (Ar) eğemenliği altına alma, katma, bağlama
ılhaq bıyayenı-bıyayış ilhak edilmek, işkal edilmek
ılhaq kerde ilhak etmiş olan
ılhaq kerdenı-kerdış ilhak etmek
ılla bê 1-muhakkak gel, 2-mutlaka gel
ılla bımanı mutlaka kal, muhakkak kal
ılla to diyo mutlaka görmüşsün
ılla tı do birê ille geleceksin
ılla tı do birê muhakkak geleceksin
ılla tı do vajê 1-ille söyliyeceksin, 2-mutlaka söyliyeceksin
ılla 1--muhakkak, 2-mutlaka, 3-ille
ıllaki bı zora beno ille zoraki olurmu?
ıllaki vajı tı şi koti ille söyle sen nereye gitin?
ıllaki 1-ille, 2-mutlak
ıllallah (Ar) usanç ve bezginlik anlatan bir sözcük
ıllallah kerd mı ey destı onun elinden illallah ettim
ıllallah kerde illallah etmiş olan
ıllallah kerdenı-kerdış illallah etmek
ıllallah kerdoğ illallah eden
ıllallah to destı illallah senin elinden
ılle (Ar) ne olursa olsun, hangi şarta olursa olsun, muhakkak
ılle bê muhakkak gel
ılle ez do ey bıvina ille onu göreceğim
ılle şo muhakkak git
ılle ma do piya şırê ille biz birlikte gideceğiz
ıllella kerdenı-kerdış el aman etmek
ıllella el aman
ıllet (Ar) hastalık neticesine varan alışkanlık, bıtkınlık, usandırıcı
ıllet bı aciz oldu
ıllet bıyaye illet olmuş olan
ıllet bıyayenı-bıyayış illet olmak, usanmak, bıkmak
ıllet bıyayoğ illet olan
ıllet kerde bıktırılmış olan
ıllet kerdenı-kerdış illet etmek, bıktırmak
ıllet kerdoğ bıktıran
ıllet mebı aciz olma
ılm pey bıyayenı-bıyayış bilgisi olmak
ılm-ılım 1-ilim, bilim, 2-bilgisi olmak
ılmdar bilgisi veya haberi olmak, malumatı olmak, ilimcilik, bilgili olma durumu
ılmê mı cı ra çıniyo haberim kendisinden yoktur, bilgim yoktur
ılmê mı çıniyo bilgim, haberim yoktur
ılmê to bı haberin oldu?
ılmi (Ar) bilimsel
ılmihal (Ar) din kurallarını öğrenmek için yazılmış kitap
ılmuhaber (Ar) hal kağıdı
ılmuxeber ilmuhaber, resmi vesika, nufusa kayit etme ve yer bildirme belge ve malumatı
ılmıxaber ilmuhaber
ılmıxeber ilmuhaber, muhtar vb yerlerden alınan oturma belgesi
ılmıxever ilmuhaber, muhta vb yerlerden alınan oturma belgesi
ıltica (Ar) güvenilir bir yer veya memlekete sığınma
ıltica kerde iltica etmiş olan, sığınan
ıltica kerdenı-kerdış iltica etmek, sığınmak
ıltica kerdoğ iltica eden
ılticacinı ilticacılık
ıltifat (Ar) güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma, ilgilenme
ıltifat keno iltifat ediyor
ıltifat kerdenı-kerdış iltifat etmek, ilgilenmek
ıltifat kerdoğ iltifat eden
ıltifatinı iltifatlık
ıltifatın iltifatlı
ıltihab (Ar) vucudun herhangi bir yerininde irin toplanması
ıltihab gırotenı-gırotış iltihap tutmak, bağlamak
ıltihab tepıştenı-tepıştış iltihaplanmak
ıltihabın iltihaplı
ıltimas (Ar) birini kayırma, arka çıkma, ayrıcalık tanıma
ıltimas bıyaye iltimas edilmiş olan
ıltimas bıyayenı-bıyayış iltimas olmak, torpil yapılmak
ıltimas kerdenı-kerdış iltimas etmek, torpil etmek
ıltimas kerdoğ iltimas eden, torpil yapan
ıltimascinı kerdenı-kerdış iltimasçılık yapmak
ıltimascinı iltimasçılık
ıltimasciya iltimasçıdır (dişil)
ıltimasciyo iltimasçıdır (eril)
ıltimascılıxey kayırıcılık
ıltimasey kayırma, arka çıkma durumu
ıltıca (Ar) güvenilir bir yer veya memlekete sığınma
ıltıca kerde iltica etmiş olan, sığınan
ıltıca kerdenı-kerdış iltica etmek, sığınmak
ıltıca kerdoğ iltica eden
ıltıcaci ilticacı
ıltıcacinı ilticacılık
ıltıcaciya ilticacıdır (dişil)
ıltıcaciyo ilticacıdır (eril)
ıltıfat (Ar) güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma, ilgilenme
ıltıfat keno iltifat ediyor
ıltıfat kerdenı-kerdış iltifat etmek, ilgilenmek
ıltıfat kerdoğ iltifat eden
ıltıhab (Ar) vucudun herhangi bir yerininde irin toplanması
ıltıhab gırotenı-gırotış iltihap tutmak, bağlamak
ıltıhab tepıştenı-tepıştış iltihaplanmak
ıltıhabın iltihaplı
ılıg dayenı-dayış iliğine vermek, bıktırmak, ağzına kadar dolmak
ılıg 1-ilik, 2-kemiklerin içi, içe vermek, ağzına kadar dolmak (da ilıg
içe verdi)
ılıgra pır bı ağzına kadar doldu
ılım dı ilimde, bilimde
ılım ra ilimden
ılım u irfan ilim ve irfan
ılım ilim, bilim
ılımdar 1-bilimle uğraşan, 2-haberi olan, haberdar
ılımdara ilimdardır (dişil)
ılımdarinı ilimdarlık, bilimselcilik
ılımdaro ilimdardır (eril)
ımaj imaj
ımaje cı imajı
ımam imam, cami hocası
ıman ra imandan
ıman iman
ımar (Ar) bayındırlık
ımar bıyaye imar edilmiş olan
ımar bıyayenı-bıyayış imar olmak
ımar kerde imar edilmiş olan
ımar kerdenı-kerdış imar etmek
ımar kerdoğ imar eden
ımaretxane (Ar+Far) yoksullara yiyecek dağıtan hayır kurumu
ımbar (embar) ambar, depo, killer
ımbarek bo çınay to elbisen hayırlı olsun
ımbarek bıyayenı-bıyayış kutlanmak
ımbarek kerdenı-kerdış kutlamak
ımbarek kerdoğ kutlayan
ımbarek mübarek, kutlu, hayırlı olsun anlamında
ımbarekey kutlama
ımbarık bıyayenı-bıyayış kutlanmak
ımbarık kerdenı-kerdış kutlamak
ımbarık kerdoğ kutlayan
ımbarık mübarek, kutlama
ımbarıkey kutlama
ımbaz (embaz) arkadaş, dost, ahpap, yoldaş vb
ımbaz bıyayenı-bıyayış arkadaş olmak
ımbaz vinayenı-vinayış arkadaş bulmak
ımbaza mı arkadaşım (dişil)
ımbaza arkadaştır (dişil)
ımbazê mı arkadaşım (eril)
ımbazey kerdenı-kerdış arkadaşlık yapmak
ımbazey arkadaşlık
ımbazinı kerdenı-kerdış arkadaşlık yapmak
ımbazinı arkadaşlık, yoldaşlık, dostluk vs
ımbazo arkadaştır (eril)
ımbıryan (ınbıryan, embıryan, enbıryan) komşu
ımbıryana (embıryana) komşudur (dişil)
ımbıryaney kerdenı-kerdış komşuluk yapmak
ımbıryaney komşuluk
ımbıryani kimşular
ımbıryaninı kerdenı-kerdış komşuluk yapmak
ımbıryaninı komşuluk
ımbıryano (embıryano) komşudur (eril)
ımdad (Ar) yardım isteme çağrısı, imdat
ımdad kena imdat ediyor (dişil)
ımdad keno imdat ediyor (eril)
ımdad kerdenı-kerdış imdat etmek, yardım çağrısında bulunmak
ımdad ra şiyayenı-şiyayış imdadına gitmek, yardımına koşmak
ımdad remayenı-remayış imdadına koşmak
ımdad resayenı-resayış imdadına yetişmek
ımdad waştenı-waştış yardım istemek
ımdaddê cı ra imdadına, yardımına
ımdadê Ellay Allahın yardımı
ımdadê Xızıri Hızırın yardımı
ımdadey yardım beklemek, imdatlık, yardım ummak
ımdat (Ar) yardım isteme çağrısı, imdat
ımdat kena imdat ediyor (dişil)
ımdat keno imdat ediyor (eril)
ımdat kerdenı-kerdış imdat etmek, yardım çağrısında bulunmak
ımdat ra şiyayenı-şiyayış imdadına gitmek, yardımına koşmak
ımdat remayenı-remayış imdadına koşmak
ımdat resayenı-resayış imdadına yetişmek
ımdat waştenı-waştış yardım istemek
ımdatdê cı ra imdadına, yardımına
ımdatê Ellay Allahın yardımı
ımdatê Xızıri Hızırın yardımı
ımdatey yardım beklemek, imdatlık, yardım ummak
ımece toplanıp elbirliği ile birbirinin işlerini sıra ile görme, bitirme
ımha (Ar) ortadan kaldırma, yok etme
ımha bıyaye imha edilmiş olan
ımha bıyayenı-bıyayış yok olmak, ortadan kalkmak
ımha kerde imha edilmiş olan
ımha kerdenı-kerdış ortadan kaldırmak, yok etmek
ımha kerdoğ imha eden
ımkan (Ar) olanak, elden gelen, yapılabilen
ımkan bıyayenı-bıyayış imkanı olmak
ımkan cı dayenı-dayış olanak tanımak, imkan vermek
ımkan cı dest kewtenı-kewtış imkan eline düşmek
ımkan cı dest ra vızyayenı-vızyayış imkan elinden çıkmak
ımkan çınêbı imkan yoktu
ımkan çınêbıyayenı-çınêbıyayış imkan olmamak, olanaksız olmak
ımkan çıniyo olanak yoktur
ımkan dayenı-dayış imkan vermek, olanak tanımak
ımkan dest ra şiyayenı-şiyayış fırsatı kaçırmak, olanakları kullanamamak
ımkan nêbıyayenı-nêbıyayış imkanı olmamak
ımkan peyda kerdenı-kerdış olanak yaratmak
ımkan peyda kerdoğ olanak yaratan
ımkanê cı çınêbıyayenı-çınêbıyayış olanağı olmamak
ımkanê cı çıniyo olanağı yoktur
ımkanê cı imkanı
ımkanê xo çıniyo imkanı yoktur, imkansızdır
ımkaney imkan olma durumu
ımkaninı imkan olma durumu
ımkansız (bêimkan) imkansız, elden gelmiyen, yapılamiyan
ımkansızinı imkansızlık, olanaksız
ımkon (imkan) imkan, olanak
ımkon bıyayenı-bıyayış imkanı olmak
ımkon cı dayenı-dayış olanak tanımak, imkan vermek
ımkon cı dest kewtenı-kewtış imkan eline düşmek
ımkon cı dest ra vızyayenı-vızyayış imkan elinden çıkmak
ımkon çınêbı imkan yoktu
ımkon çınêbıyayenı-çınêbıyayış imkan olmamak, olanaksız olmak
ımkon çıniyo olanak yoktur
ımkon dayenı-dayış imkan vermek, olanak tanımak
ımkon dest ra şiyayenı-şiyayış fırsatı kaçırmak, olanakları kullanamamak
ımkon nêbıyayenı-nêbıyayış imkanı olmamak
ımkon peyda kerdenı-kerdış olanak yaratmak
ımkon peyda kerdoğ olanak yaratan
ımkonê cı çınêbıyayenı-çınêbıyayış olanağı olmamak
ımkonê cı çıniyo olanağı yoktur
ımkonê cı imkanı
ımkonê xo çıniyo imkanı yoktur, imkansızdır
ımkoney imkan olma durumu
ımkoninı imkan olma durumu
ımkonsız (bêimkan) imkansız, elden gelmiyen, yapılamiyan
ımkonsızinı imkansızlık, olanaksız
ımla (Ar) yazım, yazıda yapılan yazım yanlışı
ımparator (Roma, İt) bir imparatorı yöneten kimse
ımparatorey imparatorluk
ımparatoriçe imparatorluğu yöneten kadın veya imparator karısı
ımparatorinı imparatorluk
ımparatorlıx imparatorluk
ımren (Tr) görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği, gıpta
ımren kerdenı-kerdış gıpta etmek
ımser (emser) bu yıl
ımser ra tepya bu yıldan sonra
ımtihan bıyaye imtihan olmuş olan
ımtihan bıyayenı-bıyayış imtihan olmak
ımtihan dayenı-dayış imtihanı vermek, başarmak
ımtihan dayoğ imtihanı veren kimse
ımtihan dı imtihanda
ımtihan kerde imtihan edilmiş olan
ımtihan kerdenı-kerdış imtihan etmek
ımtihan kerdoğ imtihan eden
ımtihan kewtenı-kewtış imtihana girmek
ımtihan qezenc kerdenı-kerdış imtihanı kazanmak
ımtihan qezenc kerdoğ imtihanı kazanan kimse
ımtihan ra imtihandan
ımtihan waştenı-waştış imtihan istemek
ımtihan sınav
ımtihanê bir imtihan
ımtihanna bir imtihan daha
ımtihanın imtihanlı, sınavlı
ımtiyaz (Ar) ayrıcalık
ımtiyaz bıyayenı-bıyayış ayrımcılık yapılmak
ımtiyaz kerdenı-kerdış ayrımcılık yapmak
ımtiyaza ayrımcılıkla
ımtiyazinı ayrımcılık
ımtıhan (Ar) sınav, imtihan, bilgisini ölçmek
ımtıhan bıyayenı-bıyayış imtihan olmak
ımtıhan kerdenı-kerdış imtihan etmek, sınava tabi tutmak
ımxan bir bayan ismi
ımza (Ar) her zaman aynı biçimde yazdığı tanıtım işareti
ımza biyo imzalanmış
ımza bı imzalandı
ımza bıbı imzalanmıştı
ımza bın eştenı-eştış altını imzalamak
ımza bıyaye imzalanmış olan
ımza bıyayenı-bıyayış imzalanmak
ımza dayenı-dayış imza vermek
ımza dayoğ imza veren
ımza dı imzada
ımza eştenı-eştış imza atmak
ımza eştoğ imza atan
ımza gırotenı-gırotış imza almak
ımza gırotoğ imza alan
ımza kerd imzaladı
ımza kerde imzalanmış olan
ımza kerdenı-kerdış imzalamak
ımza kerdenı-kerdış imzalamak
ımza kerdoğ imzalayan
ımza ra imzadan
ımza imza, şahısı temsil eden el yazısı
ımzali imzalı
ımzana bir imza daha
ımzaya imzayla
ımzayê bir imza
ımzayın imzalı
ımı-ımı lezetli bir şey yerken çıkarılan ses
ın 1-bazı kelimelerin sonuna gelip onları pekiştirir ( warway-ın, düman-ın), 2-kelimenin sonuna gelip "lı, li, lu, lü"eklerinin yerini alır (sımerın
samanlı)
ına 1-bu (dişil), 2-böyle, bu tarafa, bu yana
ına ame bu tarafa geldi
ına bi to ma rê kerdı bumiydı bize yaptığın?
ına şı bu tarafa gitti
ına kışta şı bu yana gitti
ına va böyle söyledı
ınawo böylemıdır?, böyledir
ınay va bu söyledi (dişil)
ınay bu (dişil)
ınbaz (ımbaz) arkadaş, yoldaş, dost vs
ınbaz bıyayenı-bıyayış arkadaş olmak
ınbaz vinayenı-vinayış arkadaş bulmak
ınbaza mı arkadaşım (dişil)
ınbaza arkadaştır (dişil)
ınbazê mı arkadaşım (eril)
ınbazey kerdenı-kerdış arkadaşlık yapmak
ınbazey arkadaşlık
ınbazinı kerdenı-kerdış arkadaşlık yapmak
ınbazo arkadaştır (eril)
ınbıryan (ımbıryan, embıryan) komşu
ınbıryana (embıryana) komşudur (dişil)
ınbıryaney kerdenı-kerdış komşuluk yapmak
ınbıryaney komşuluk
ınbıryani kimşular
ınbıryaninı kerdenı-kerdış komşuluk yapmak
ınbıryaninı komşuluk
ınbıryano (embıryano) komşudur (eril)
ınci pa kerdenı-kerdış inci takmak
ınci inci
ıncil (Ar) Hz, İsa'ya indirilen kutsal kitap, hıristiyanların kutsal dini kitabı
ıncil incir
ıncilê wışki kuru incir
ıncilewr incir ağacı
ıncili incir, incirler
ıncilı incir
ıncir-incirı incir
ınciri incirler
ıncirı incir
ınciyana incilerle
ınciyın incili
ınclor incir ağacı
ıncrax bı yoruldu, bıktı
ıncrax bıyayenı-bıyayış yorulmak, bıkmak
ıncrax kerdenı-kerdış yormak, bıktırmak
ıncrax kerdoğ yoran, şuraya buraya koşuşturan
ıncrax yorulma, bıkma (birisiyle uğraşma)
ıncıcinı incicilik
ıncılewr incir ağacı
ıncırax bıyayenı-bıyayış yorulmak, bıkmak
ıncırax kerdenı-kerdış yormak, bıktırmak
ıncırax aciz olmak, birinin ününden yorulmak, yormak, rahatsız etmek, bıktırmak
ındeks (Fr) bir gelişimi gösteren nicelikler veya değerler arasındaki ilişki
ındi (hindi, elelok, kerga mısri) şam tavuğu, hindi
ındi bıpawı artık bekle
ındi nêbeno artık olmaz
ındi artık
ındık şenê bıremı ne kadar kaçabilirsen kaç
ındık şenê şo ne kadar gidebilirsen git
ındık ne kadar, göcün yetiği kadar
ınglız ingiliz
ıngür-ıngürı (engürı) üzüm
ıngüra sürı kırmızı üzüm
ıngışta şehadeti şahadet parmağı
ıngışta pilı baş parmak
ıngışta qıjı serçe parmağı
ıngışta werti orta parmak
ıngışta ıngıştani yüzük parmağı
ıngıştane (engıştane) yüzük
ıngıştaneyın yüzüklü
ıngışti parmaklar
ıngıştı (engıştı) parmak
ıngılêsiya uyuştu
ıngılêsiyabı uyuşmuştu
ıngılêsiyayenı-ıngılêsiyayış uyuşmak, hareket edememek
ıngılêsiyayo uyuşmuş
ıngılêsna uyuşturdu
ıngılêsnayenı-ıngılêsnayış uyuşturmak
ıngılistan İngiltere
ıngılızi 1-ingilizce, ingilizler
ıngılızki İngilizce
ıngımên (hıngımên) bal
ıngımên vetenı-vetış bal çıkarmak
ıngımênın ballı
ınkar (Ar) yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu kabulenmeme, saklama, gizleme
ınkar bıyayenı-bıyayış inkar olmak, inkar edilmek
ınkar kerde inkar edilmiş olan
ınkar kerdenı-kerdış inkar etmek, söylememek
ınkar kerdoğ inkarcı, inkar eden kimse
ınkarcinı inkarcılık
ınkarcılıxey inkarcılık
ınkarcılıxeya inkarcılıkla
ınkarey inkar etme durumu
ınkareya inkar etmeyle, inkarcılıkla
ınkarinı inkarcılık
ınkarkar inkar eden kimse, inkarci
ınkılab bıyayenı-bıyayış inkilap olmak
ınkılab kerdenı-kerdış inkilap yapmak
ınkılab kerdoğ inkilap yapan
ınkılab evrim, dönüşüm
ınn-ınnı mızmızlanmak
ıno bu (eril)
ıno vano bu söylüyor
ınqılab (Ar) bir durumdan başka bir duruma geçiş, evrim, dönüşüm
ınqılab bı inkilap oldu
ınqılab bıyayenı-bıyayış inkilap olmak
ınqılab kerdenı-kerdış inkilap yapmak
ınqılab kerdoğ inkilap yapan
ınqılab vıraştenı-vıraştış inkilap yapmak
ınqılabci inkilapçı
ınqılabcinı evrimcilik, inkilapcılık
ınqılabcılıxey inkilapçılık
ınsaf (Ar) merhamete, vicdana veya mantığa dayanan adalet
ınsaf bıyayenı-bıyayış insaf olmak
ınsaf kerdenı-kerdış insaf etmek
ınsafê to esto insafın varmıdır?
ınsafey insaflı olma durumu, acımak
ınsafinı insaflık
ınsafın insaflı, acınan
ınsafına insaflıdır (dişil)
ınsafıno insaflıdır (eril)
ınsala ma reyênê inşallah biz kurtuluruz
ınsala no kar beno inşallah bu iş olur
ınsala inşalla
ınsan (Ar) insan
ınsan u heywan insan ve hayvan
ınsana insandır (dişil)
ınsanan insanları
ınsanandê insanlarından
ınsanano insanlarındır
ınsancılıxey insancılık
ınsanetey merda insanlık ölmüşmü?
ınsanetey insanlık
ınsaneteya insanlıkla
ınsanetinı insanlık
ınsaney insanlık
ınsaneya insanca, insana yakışır şekilde
ınsanheskerdoğ insansever
ınsani insanlar
ınsaninı insanlık
ınsaniyetey insanlık
ınsanlıxey insanlık
ınsanlıxeya insanlıkla
ınsano insandır (eril)
ınsanı insan (dişil)
ınson u heywan insan ve hayvan
ınson insan
ınsona insandır (dişil)
ınsonan insanları
ınsonandê insanlarından
ınsonano insanlarındır
ınsoncılıxey insancılık
ınsonetey merda insanlık ölmüşmü?
ınsonetey insanlık
ınsoneteya insanlıkla
ınsonetinı insanlık
ınsoney insanlık
ınsoneya insanca, insana yakışır şekilde
ınsonheskerdoğ insansever
ınsoni insanlar
ınsoninı insanlık
ınsoniyetey insanlık
ınsonlıxey insanlık
ınsonlıxeya insanlıkla
ınsono insandır (eril)
ınsonı insan (dişil)
ınsıyatif (Fr) gerekli kararları öncelikle almak, öncecilik
ınsıyatif gırotenı-gırotış insiyatif almak
ınt ınt 1-inleme sesi, ağır yük altında çıkarılan ses vb, inim inim inleme
ıntegre (Fr) bir grubu oluşturan
ıntegrera uyum sağlamak, uymak, ayak uydurmak
ınternet datada uluslar arası konuşmayı gerçekleştiren program
ınti kerdenı-kerdış inlemek
ınti inilti, inleme
ıntiba (Ar) izlenim
ıntişar (Ar) yayılma, yayımlanma
ıntihar (Ar) kendi eliyle kendi hayatına son verme
ıntihar kerdenı-kerdış intihar etmek, hayatına son vermek
ıntini inlemek
ıntiqal (Ar) birinden veya bir yerden başka bir yere geçme, geçiş
ıntiqal kerdenı-kerdış intikal etmek
ıntiqalê jewna desti bı bir başka ele intikal etti
ıntiqam (Ar) öç
ıntiqam gırotenı-gırotış intiqam almak, öç almak
ıntiqamci öç almaya çalışan
ıntiqamê xo gırot intikamını aldı
ıntizam (Ar) düzenli, düzgün olma, düzen, nizam, disiplin, düzenlilik, düzenli bir şekilde, intizam
ıntizamey düzenli olma durumu
ıntizaminı intizamlı olma durumu
ıntizamın intizamlı
ıntizar (Ar) beddua
ıntizar kerdenı-kerdış beddua etmek
ıntresant ilgi çekici
ıntı ınta ciya inım inım inliyor
ıntı ıntı inım inım inilti sesi
ıntıf 1-yerinden kalkamiyan, 2-kabadayı, 3-kendini beğenmiş, her şeye itiraz eden
ıntıfli kabadayılığından, forsundan geri kalmayana derler
ıntıfın 1-yerinden kalkmaya aciz kimse, 2-kabadayı
ınzibat (Ar) ordudaki düzeni sağlamak amacıyla görevlendirilmiş er
ınzibatcılıxey inzibatçılık
ınzibatey inzibat olma durumu
ınzibati inzibatlar
ınzibatinı kerdenı-kerdış inzibatçılık yapmak
ınzibatinı inzibatçılık
ınziwa (Ar) toplum hayatından kaçıp tanrıya sığınıp tek başına yaşama
ınziwa ancyayenı-ancyayış izdivaya çekilmek
ınzıbat inzibat, çarşıda gezen devriye askeri
ınzıbatey inzibatlık
ınzıbati inzibatlar
ınzıbatinı kerdenı-kerdış inzibatçılık yapmak
ınzıbatinı inzibatçılık
ınıka to ra wazena şimdi senden istiyorum
ınıka yeno şimdi gelir
ınıka şimdi, şu anda
ıpeg (herir) ipek
ıpeg ra ipekten
ıpegi ipekler
ıpegiya ipekle
ıpegın ipekli
ıpotek (Fr) rehin, tutu, borca karşı teminat oluşturma
ıpotek kerdenı-kerdış ipotek etmek
ıpotekın rehinde bulunan, rehin konulmuş
ıptidai (Ar) ilkel
ıqame bir yerde oturma, eğleşme
ıqamet (Ar) bir yerde oturma, eğleşme
ıqamet kerdenı-kerdış ikamet etmek, oturmak, eğleşmek
ıqametge (Ar+Far) ikamet edilen, oturulan yer, konut
ıqaz (Ar) uyarma, dikkat çekme, ihtar, tembih
ıqaz kerdenı-kerdış uyarmak, ikaz etmek
ıqazey ikaz etme durumu
ıqbal (Ar) baht açıklığı veya yüksek bir makama erme durumu
ırade (Ar) bir şeyi yapıp yapmamaya karar verme gücü
ıradey xo kar ard iradesini kullandı
ıradeyın iradeli
ıraq İrak
ıraqıj İraklı
ırf u edet örf ve adet
ırgat (Yün) ırgat, tarım işçisi, rençber
ırgatey kerdenı-kerdış ırgatlık etmek
ırgatey ırgatlık
ırgatinı ırgatçılık
ırq (Ar) ırk
ırqci ırkçı
ırqcinı ırkçılık
ırqcılıxey ırkçılık
ırqdê cı dı ırkında
ırz (Ar) saygı gösterilmesi gereken iffet
ırz ravêrdenı-ravêrdış ırza geçmek
ısana insandır (dişil)
ısanetey kerdenı-kerdış insanlık yapmak
ısanetey insanlık
ısaneteya insanlıkla
ısanetinı insanlık
ısaney insanlık
ısaneya insanca, insana yakışır şekilde
ısani insanlar
ısaninı insanlık
ısanlıxey insanlık
ısanlıxeya insanlıkla
ısano insandır (eril)
ısawilıxey Hristiyancılık, isacılık
ısawiyinı Hristiyancılık, isacılık
ısewi (Ar) İsacı, Hristiyan
ısewiyinı Hristiyancılık, isacılık
ısfan bir erkek ismi
ıshal (Ar) amel, amel olma
ıshal bıyayenı-bıyayış ishal olmak
ıshalın ishallı
ıshalına ishallıdır (dişil)
ıshalıno ishallıdır (eril)
ıshaq bir erkek ismi
ıskambil (Fr) 1-oyun kağıdı, 2-kağıt oyunu
ıskambil kaykerdenı-kaykerdış iskambil oynamak
ıskan (Ar) yerleştirme, yurtlandırma
ıskan bıyaye yerleştirilmiş olan
ıskan bıyayenı-bıyayış yerleştirilmek, iskan edilmek
ıskan kerdenı-kerdış iskan etmek, yerleştirmek
ıskan kerdoğ yerleştiren
ıskandinawya kuzey Avrupa yarım adalarının bütünü
ıskarpin (İt) ökçeli, konçsuz ayakabı
ıskela (İt) iskele, gemilerin yanaşıp yolcu ve yük alıp boşatıkları yer
ıskela 1-bir şeyi yapmadan onun şeklini oluşturmak, 2-ettin ve kemiklerin ayrılmasından sonra arta kalan kemik yapısı, 3-inşaat yaparken üstüne çıkması ve çalışması için yapılan binek
ıskele (İt) iskele, gemilerin yanaşıp yolcu ve yük alıp boşatıkları yer
ıskele 1-bir şeyi yapmadan onun şeklini oluşturmak, 2-ettin ve kemiklerin ayrılmasından sonra arta kalan kemik yapısı, 3-inşaat yaparken üstüne çıkması ve çalışması için yapılan binek
ıskelet (Fr) insan veya hayvan bedenini oluşturan kemik çatısı
ıskeley insani insan iskeletı
ıskeleyın iskeleli
ıskeme (iskeme) küçük kürsi (siverekte kahvehanelerde kullanılır), arkalıksız sandalye, iskemle
ıskemeyo paştın arkası olan iskeme, sandalye
ıskemeyın iskemeli, sandalyelı
ıskence diyayenı-diyayış iskence görmek
ıskence kerdenı-kerdış iskence etmek
ıskence kerdoği iskence yapanlar
ıskence iskence
ıskenceci iskenceci, iskenceciler
ıskenceyinı iskencecilik
ıskender bir erkek ismi
ıskıc-ıskıcı (eskıci, ıskıji, eskıji) kuru üzüm
ıskıcekı bir çocuk oyununun adı
ıskıci kuru üzümler
ıskıj-ıskıjı (eskıji, ıskıci, ıskıji) kuru üzüm
ıskıjan kuru üzümleri
ıskıjekı bir çocuk oyununun adı
ıskıji kuru üzümler
ıskız-ıskızı (eskıji, ıskıci, ıskıji) kuru üzüm
ıskızekı bir çocuk oyununun adı
ıskızi kuru üzümler
ısla bi ıslah oldu, yolla geldi (dişil)
ısla bı ıslah oldu, yolla geldi (eril)
ısla bıyaye ıslah olmuş olan
ısla bıyayenı-bıyayış ıslah olma
ısla kerd ıslah etti
ısla kerde ıslah edilmiş olan
ısla kerdenı-kerdış ıslah etmek, yolla getirmek
ısla kerdoğ ıslah eden, yolla getiren
ısla ıslah, terbiye olma, akıllanma
ıslah (Ar) düzeltme, iyileştirme, yola getirme, terbiye etme vb
ıslah bi ıslah oldu, yolla geldi (dişil)
ıslah bı ıslah oldu, yolla geldi (eril)
ıslah bıyaye ıslah olmuş olan
ıslah bıyayenı-bıyayış ıslah olma
ıslah kerd ıslah etti
ıslah kerde ıslah edilmiş olan
ıslah kerdenı-kerdış ıslah etmek, yolla getirmek
ıslah kerdoğ ıslah eden, yolla getiren
ıslah islah, terbiye etme, yola getirme, ıslah, terbiye olma, akıllanma
ıslahatcılıxey reformculuk
ıslahey ıslah etme durumu, reformculuk
ıslahinı 1-ıslah olma, yolla gelme, akıllanma, 2-ıslahcılık
ıslahxane (Ar+Far) ıslah evi
ıslam (Ar) müslüman, İslam, Müslümanlık, bir din şekli
ıslama islamdır (dişil)
ıslametey İslamiyet, İslamlık
ıslametinı islamcılık
ıslamey islamlık
ıslameyinı islamlık
ıslami İslamlar
ıslaminı kerdenı-kerdış islamlık yapmak
ıslaminı islamlık
ıslamiyet (Ar) müslümanlık
ıslamiyetey islamlıkla ilgili, İslamiyet, İslamlık
ıslamlıxey islamlık, müslümanlık
ıslamo islamdir (eril)
ısmayıl bir erkek ismi
ısmet bir erkek ismi
ıson insan
ısona insandır (dişil)
ısonetey kerdenı-kerdış insanlık yapmak
ısonetey ra insanlıktan
ısonetey insanlık
ısoni insanlar
ısoninı kerdenı-kerdış insanlık yapmak
ısoninı insanlık
ısono insandır (eril)
ısot biber
ısotan biberleri
ısotawi biber çorbası
ısotek 1-roka, 2-bir tek bibercik
ısoti biberler
ısoto kurnêlın toparlak biber, dolmalık biber
ısoto tüj sivri biber
ısoto tüz (tüj) sivrı biber
ısotın biberli
ısotıno biberlidir
ıspanak (Yün) ıspanak
ıspanak ra ıspanaktan
ıspanak sürkerdenı-kerdış ıspanak kızartmak
ıspanakın ıspanaklı
ıspanax karıtenı-karıtış ıspanak ekmek
ıspanax ra ıspanaktan
ıspanax ıspanak
ıspanaxın ıspanaklı
ıspari (espari) süvari jandarma
ısparık çiğdem cinsinden olup, yaprakları ve kökü yenilen bir bitki, mart ayında çıkan fiyonka benziyen bir baharı getiriş çiçeği
ıspat (Ar) kanıt göstererek bir şeyin gerçek yönünü ortaya çıkarma
ıspat bı ispatlandı, ispat oldu
ıspat bıyaye ispat olmuş olan
ıspat bıyayenı-bıyayış ispat olmak, ispatlanmak
ıspat kerde ispatlanmış olan
ıspat kerdenı-kerdış ispatlamak, kanıtlamak
ıspat kerdo ispat etmiş
ıspat kerdoğ ispatlayan
ıspat kı ispatla?
ıspatey ra 1-ispat etmeden, 2-ispattan
ıspatey rê 1-ispat temeye, 2-ispatlıktan
ıspatey ispat etme durumu, ispatlık, kanıtlamak
ıspato ispatlıdır
ıspatı (Yün) iskambil kağıtlarında sinekli
ıspatın 1-ispatlı, 2-sinekli
ıspayi eski eşyaların satıldığı meydan veya pazar yeri
ıspayicılıxey ispayicilik yapma
ıspayıci ispayide eşya satan kimse
ıspirto (İt) uçucu bir madde, etil alkol
ıspirtocinı ispirtoculuk
ıspirtocılıxey ispirtoculuk
ıspirtoli ispirtolu
ıspirtoyinı ispirtoculuk
ıspirtoyın ispirtolu
ıspiyon (Fr) birinin sır ve düşüncelerini saklayıp, çıkar karşılığında başkasına satmak, bildirmik
ıspiyon kerdenı-kerdış ispiyon etmek
ıspiyonci ispiyoncu
ıspiyoncinı ispiyonculuk
ıspiyoncılıxey ispiyonculuk
ıspiyoney ispiyonculuk
ıspiyoninı ispiyonculuk
ıspıc-ıspıcı (espıcı) bit
ıspıcekı bit, bitcik
ıspıci kewtê to bit sana düştü
ıspıci bitler
ıspıcın bitlı
ıspıj bit
ıspıjekı bit, bitcik
ıspıji kewtê to bit sana düştü
ıspıji bitler
ıspıjı (espıjı) bit
ıspıjın bitli
ıspızekı bit, bitcik
ıspızi kewtê to bit sana düştü
ıspızi bitler
ıspızı (espıjı) bit
ıspızın bitli
ısqambil (Fr) 1-oyun kağıdı, 2-kağıt oyunu
ısqambil kaykerdenı-kaykerdış iskambil oynamak
ısqarpela (İt) tahta, metal veya taşı işlemeye yarayan çelik araç
ısqarpin (İt) ökçeli, konçsuz ayakabı
ısqarta (İt) ıskarta, herhangi bir sebep dolayısıyla değerini kaybetmiş mal vs
ısqat (Ar) ölenlerin kılınmamış namazları ve tutulmamış oruçları için verilen sadaka, iskat, ölü sadakası
ısqat dayenı-dayış ölü sadakası vermek
ısraf (Ar) gereksiz yere harcama, savurganlık, fuzuli masraf
ısraf bı israf oldu
ısraf bıyaye gereksiz ve fuzuli yere harcama yapılmış olan
ısraf bıyayenı-bıyayış israf olmak
ısraf kerd israf etti
ısraf kerdenı-kerdış israf etmek
ısraf kerdoğ harcayan, gereksiz harcama yapan
ısrafci israf eden kimse
ısrafcinı israfçılık
ısrafil (Ar) dört büyük melekten biri
ısrar (Ar) direnme, ayak direme, üstünde durma
ısrar kerdenı-kerdış ısrar etmek, direnmek
ıssız ıssız, sesiz, kimsenin olmadığı bir yer
ıstafila ıstafila
ıstami ateş koymak ve pislik atmada kullanılır, küreğin küçüğü, ateş küreği
ıstampa (İt) 1-içinde, mühür veya damge gibi şeyleri mürekeplemeye yarayan mürekepli kutu, 2-müher vb basmak
ıstanbol İstanbul
ıstanbolıc İstanbulu
ıstanbolıj İstanbulu
ıstanbolız İstanbulu
ıstanık (estanık, fistanok) masal
ıstanıkê ma masallarımız
ıstanıki masallar
ıstanıkı vatenı-vatış masal söylemek
ıstaqoz (Yün) ıstakoz, küçük bir su hayvanı
ıstar kerdenı-kerdış astarlamak
ıstar astar
ıstaran yıldızları
ıstare (estare) yıldız
ıstarek yıldız, yıldızcık
ıstarey yıldızlar
ıstareyo yıldızdır
ıstareyın yıldızlı
ıstari yıldızı
ıstasyon (Fr) durak, tren durağı
ıstawrit (Yün) bir balık türü
ıstawroz (Yün) ıstavroz
ıstaxfüralla (haşa) haşa
ıstewrın gebe olmayan
ıstewrını (estewrını) kısır, hayvanlarda doğum yapmamak, o sene döl tutmayan, hamile olmayan hayvan vb
ıstexfürılla esteğfurallah
ıstida (Ar) dilekçe
ıstida dayenı-dayış dilekçe vermek
ıstida dayoğ dilekçe veren
ıstifa (Ar) istifa, kendi isteğiyle işten el çekme, kendini arzetme, çekilme
ıstifa kerdenı-kerdış istifa etmek, görevden ayrılmak
ıstifa xo dayenı-dayış istifasını vermek
ıstifadê cı bı faydası oldu, yararı oldu
ıstifade (Ar) yararlanma, faydalanma, yarar sağlama
ıstifade bıyayenı-bıyayış çıkar sağlamak, yararlanmak
ıstifade kerd faydalandı, yarar sağladı
ıstifade kerdenı-kerdış faydalanmak, yararlanmak
ıstişare (Ar) danışma
ıstihbar (Ar) haber ve bilgi alma
ıstihqaq (Ar) hak kazanma, hakkı olma
ıstila (Ar) bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme, sarma
ıstila kerdenı-kerdış istila etmek, kuşatıp sarmak
ıstilaci istilacı
ıstiqam istikam, yön, gidiş tarafı
ıstiqamet (Ar) doğrultu, yön, ileriye gidiş
ıstiqametê cı doğrultusu, yönü, istikameti
ıstiqameti istikametler
ıstiqaq (Ar) hakkı olma, hak kazanma
ıstiqaq istikak, yemek için ayrılan tayin, pay, payına düşen
ıstiqbal (Ar) gelecek, ati
ıstiqbalê cı geleceği, istikbalı
ıstiqlal (Ar) bağımsızlık
ıstiqrar (Ar) 1-aynı kararda sürme, kararlılık, 2-denge
ıstiqrarın kararlı
ıstismar (ar) sömürme, birinin iyi niyetini kötüye kullanma
ıstismar kerdenı-kerdış istismar etmek
ıstismarci istismarcı
ıstismarcılıxey istismarcılık
ıstisna (Ar) benzerlerinden ayrı tutma, kural dışı olma, ayrıklık
ıstisnayan istisnaları
ıstisnayi (Ar) benzerlerine uymayan, kural dışı olan, ayrıcasız
ıstixbarat (Ar) haber alma dairesi, gizli haber alma örgütü
ıstixfar (Ar) tövbe etmek, tanrıdan af dilemek
ıstixfar kerdenı-kerdış tövbe etmek
ıstixfarın tövbeli
ıstor-ıstorı at
ıstora qırı kır at
ıstora remnayenı koşu atı
ıstora yaxız siyah at
ıstrare bir çeşit dikenli ot
ıstraxan Tavan
ıstraxi tavan direkleri
ıstre boynuz
ıstreyın boynuzlu
ıstri diken
ıstün-ıstünı orta direk
ıstüneka zınci burun kemiği
ıstıf (İt) düzgün olarak üst üste dizilerek yapılan yığın
ıstıf bıyaye depolanmış, dizilmiş olan
ıstıf bıyayenı-bıyayış depolanmak, dizilmek
ıstıf kerde depolanmış olan, yığılmış, dizilmiş olan
ıstıf kerdenı-kerdış depolamak, yığmak, istiflemek, üst üste yığmak veya dizmek, istif etmek
ıstıf kerdoğ depolayan, yığan, dizen
ıstıf yığma, depolama, dizme
ıstıfa (Ar) kendi isteği ile işten, görevden ayrılma
ıstıfa kerde istifa etmiş olan
ıstıfa kerdenı-kerdış istifa etmek, görevden ayrılmak
ıstıfa kerdoğ istifa eden
ıstıfade kerde faydalanmış olan
ıstıfade kerdenı-kerdış istifade etmek, faydalanmak
ıstıfade kerdoğ faydalanan, istifade eden
ıstıfade yararlanma, faydalanma
ıstıfcinı kerdenı-kerdış istifçilik yapmak
ıstıfcinı istifçilik
ıstıfcılıxey istifçilik
ıstımlaq (Ar) kamulaştırma
ıstımlaq kerdenı-kerdış kamuöaştırmak
ıstıqaq istikak, yemek için ayrılan tayin, pay, payına düşen
ıstırehat ancyayenı-ancyayış istirahate çekilme
ıstırehat kerde istirahat etmiş olan
ıstırehat kerdenı-kerdış istirahat etmek
ıstırehat kerdoğ istirahat eden
ıstırehat dinlenme, yorgunluk giderme ve çıkarma, istirahat, keyfine bakma
ıstırham (Ar) yalvarma, merhamet dileme
ıstıridye (Yün) soluncanlar sınıfından bir deniz hayvanı
ıstırrahat (Ar) dinlenme, rahat etme
ıstırrahat kerdenı-kerdış istirahat etmek
ıstırrahatın istirahatlı
ısyan (Ar) baş kaldırma, ayaklanma, düzene boyun eğmeme
ısyan bıyayenı-bıyayış başkaldırılmak, karşı koyulmak
ısyan kerde isyan etmiş olan
ısyan kerdenı-kerdış isyan etmek, baş kaldırmak
ısyan kerdoğ isyan eden
ısyana isyanla
ısyanci isyancı
ısyankar (Ar+Far) baş kaldırıcılık, asillik
ısyankara isyankardır (dişil)
ısyankarey isyan etme, başkaldırma durumu, isyankarlık
ısyankarinı isyankarlık
ısyankarlıxey isyankarlık
ısyankaro isyankardır (eril)
ısyanın isyanlı, asi
ısırgan (Tr) içinde kaşındırıcı bir madde olan yabani bir ot
ısız ıssız
ısızey ıssız olma durumu
ıta (Ar) verme, ödeme
ıta (tiya) bura, burada, burası (yer göstermek)
ıta dı merd burada öldü
ıta ra berd buradan götürdü
ıta ra şı buradan gitti
ıtaad (Ar) söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma
ıtaad kerdenı-kerdış itaat etmek, söz dinlemek
ıtaad kerdoğ itaat eden
ıtaat (Ar) söz dinleme, boyun eğme, buyruğa uyma
ıtaat kerdenı-kerdış itaat etmek, söz dinlemek
ıtaat kerdoğ itaat eden
ıtad-ıtadı (tiyadı) burada
ıtadı bı buradaydı, burdaydı
ıtadı mend burada kaldı
ıtadı nêmaneno burada kalmiyor
ıtadıro buradadır
ıtayo burasıdır
ıteat kerdenı-kerdış itaat etmek
ıteat nêkerdenı-nêkerdış itaat etmemek
ıteat itaat, söz dinleme, riayet etme
ıteet kerdenı-kerdış itaat etmek
ıteet nêkerdenı-nêkerdış itaat etmemek
ıteet itaat, söz dinleme, riayet etme
ıtfaiye (Ar) yangın söndürme kuruluşu
ıtfaiyecinı itfaiyecilik
ıtfaiyecı itfaiyeci
ıtfaiyecılıxey itfaiyecilik
ıtfaye (Ar) yangın söndürme kuruluşu
ıtfayecinı itfaiyecilik
ıtfayecı itfaiyeci
ıtfayecılıxey itfaiyecilik
ıtham (Ar) 1-suçlamak, suçlu görme, itham, 2-imtihan
ıtham bıyayenı-bıyayış 1-itham olmak, suçlanmak 2-imtihan olmak
ıtham kerdenı-kerdış 1-itham etmek, suçlamak, 2-imtihan etmek
ıtham kerdoğ i-itham eden, 2-imtihan eden
ıthama 1-ithamla, 2-imtihanla
ıthamname (ar+Far) suçlama yazısı, belgesi
ıtibar (Ar) saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, saygınlık
ıtibar bıyayenı-bıyayış güvenilmek, güveni olmak
ıtibar diyayenı-diyayış itibar görmek
ıtibar kerdenı-kerdış güvenmek
ıtibar kerdoğ güvenen, itibar eden
ıtibar vinayenı-vinayış itibar görmek
ıtibarê cı bolo itibarı çoktur
ıtibarê cı çıniyo itibarı yoktur
ıtibarê cı itibarı, güveni
ıtibarê xo pey niyano güvenmiyor, itibar etmiyor
ıtibarey saygınlık, güvence, itibar
ıtibarinı saygınlık, güvenme durumu
ıtifaq kerde itifak edilmiş olan
ıtifaq kerdenı-kerdış itifak etmek, anlaşmak
ıtifaq kerdoğ itifak eden, anlaşan
ıtifaq itifak, anlaşma
ıtifaqa itifakla, dayanışmayla
ıtifaqey itifak etme durumu
ıtifaqinı itifak etme durumu
ıtilaf (Ar) anlaşma, uyuşma
ıtilaf vetenı-vetış itilaf çıkarmak, anlaşmamazlığa sebep olmak
ıtilafey anlaşmamazlık, itilaf
ıtimad bıyayenı-bıyayış güven olmak
ıtimad kerdenı-kerdış itimat etmek, güvenmek
ıtimad kerdoğ güvenen, itimat eden
ıtimad nêkerdenı-nêkerdış güvenmemek, itimat etmemek
ıtimad pey ardenı-ardış inanmak, güvenmek, itimat etmek
ıtimad pey kerdenı-kerdış kendisine güvenmek, itimat etmek
ıtimad itimat, güven
ıtimadê mı pey çıniyo itimadım yoktur
ıtimadkar itimat eden, güvenen
ıtimalo biro ihtimal var gele
ıtimat bıyayenı-bıyayış güven olmak
ıtimat kerdenı-kerdış itimat etmek, güvenmek
ıtimat kerdoğ güvenen, itimat eden
ıtimat nêkerdenı-nêkerdış güvenmemek, itimat etmemek
ıtimat pey ardenı-ardış inanmak, güvenmek, itimat etmek
ıtimat pey kerdenı-kerdış kendisine güvenmek, itimat etmek
ıtimat itimat, güven
ıtimatê mı pey çıniyo itimadım yoktur
ıtimatkar itimat eden, güvenen
ıtimaz kerdenı-kerdış iltimas yapmak, birini kayırmak
ıtimaz iltimas, birini kayırmak, göz yumak, torpil yapmak
ıtimazinı iltimas durumu, kayırmacılık
ıtiram (Ar) saygı
ıttifaq kerde itifak edilmiş olan
ıttifaq kerdenı-kerdış itifak etmek, anlaşmak
ıttifaq kerdoğ itifak eden, anlaşan
ıttifaqa itifakla, dayanışmayla
ıttifaqey itifak etme durumu
ıttifaqinı itifak etme durumu
ıttiffaq birlik, birbiriyle anlaşma, ittifak, uyuşma
ıttıfaq kerde itifak edilmiş olan
ıttıfaq kerdenı-kerdış itifak etmek, anlaşmak
ıttıfaq kerdoğ itifak eden, anlaşan
ıttıfaq itifak, anlaşma
ıttıfaqa itifakla, dayanışmayla
ıttıfaqey itifak etme durumu
ıttıfaqinı itifak etme durumu
ıtıbar (Ar) saygı görme, değerli, güvenilir olma durumu, saygınlık
ıtıbar bıyayenı-bıyayış güvenilmek, güveni olmak
ıtıbar diyayenı-diyayış itibar görmek
ıtıbar kerdenı-kerdış güvenmek
ıtıbar kerdoğ güvenen, itibar eden
ıtıbar vinayenı-vinayış itibar görmek
ıtıbarê cı bolo itibarı çoktur
ıtıbarê cı çıniyo itibarı yoktur
ıtıbarê cı itibarı, güveni
ıtıbarê xo pey niyano güvenmiyor, itibar etmiyor
ıtıbarey saygınlık, güvence, itibar
ıtıbarinı saygınlık, güvence durumu
ıtıfaq kerde itifak edilmiş olan
ıtıfaq kerdenı-kerdış itifak etmek, anlaşmak
ıtıfaq kerdoğ itifak eden, anlaşan
ıtıfaq itifak, anlaşma
ıtıfaqa itifakla, dayanışmayla
ıtıfaqey itifak etme durumu
ıtıfaqinı itifak etme durumu
ıtıham kerdenı-kerdış imtihan etmek
ıtıham kerdoğ imtihan eden
ıtıham imtihan
ıtımad (Ar) güven, güvenç
ıtımad bıyayenı-bıyayış güven olmak
ıtımad dayenı-dayış güvence vermek
ıtımad kerdenı-kerdış itimat etmek, güvenmek
ıtımad kerdoğ güvenen, itimat eden
ıtımad nêkerdenı-nêkerdış güvenmemek, itimat etmemek
ıtımad pey ardenı-ardış inanmak, güvenmek, itimat etmek
ıtımad pey kerdenı-kerdış kendisine güvenmek, itimat etmek
ıtımad itimat, güven
ıtımadê mı pey çıniyo itimadım yoktur
ıtımadkar itimat eden, güvenen
ıtımal esto kı biro itimal varmıdır gele
ıtımal esto olanak vardır
ıtımal imkan, olanak
ıtımalın olanaklı
ıtımas itimas
ıtımat bıyayenı-bıyayış güven olmak
ıtımat kerdenı-kerdış itimat etmek, güvenmek
ıtımat kerdoğ güvenen, itimat eden
ıtımat nêkerdenı-nêkerdış güvenmemek, itimat etmemek
ıtımat pey ardenı-ardış inanmak, güvenmek, itimat etmek
ıtımat pey kerdenı-kerdış kendisine güvenmek, itimat etmek
ıtımat itimat, güven
ıtımatê mı pey çıniyo itimadım yoktur
ıtımatkar itimat eden, güvenen
ıtımatname (Ar+Far) güven mektubu
ıtına (Ar) özen, ihtimam
ıtınali itinalı
ıtır (Ar) bir çiçek adı ve bunun güzel kokusu
ıtırın ıtırlı
ıtıyat (Ar) alışkanlık, huy
ıtızar (Ar) 1-beddua etme, 2-özür dileme
ıtızar kerdenı-kerdış bedua etmek
ıvadet (Ar) Tanrı'ya yönelen saygı davranışı, tapınma, ayin
ıvadet kerdenı-kerdış ibadet etmek, Tanrı'ya yönelmek
ıvadet kerdoğ ibadet eden
ıvadeta ibadetle
ıvadetey ibadet etme durumu
ıvadetxane (Ar+Far) ibadet yapılan yer, tapınak
ıvrişim kalınca bökülmüş ipek iplik
ıvrışım (herir) ipek, ibrişim
ıwır zıwır (Tr) küçük önemsiz şeyler
ıxanet (Ar) 1-hıyanet, hainlik, 2-sevgide aldatma
ıxanet kerde ihanet etmiş olan
ıxanet kerdenı-kerdış ihanet etmek, aldatmak, ele vermek
ıxanet kerdoğ ihanet eden
ıxanetciya ihanetçidir (dişil)
ıxanetciyo ihanetçidir (eril)
ıxanetcılıxey ihanetcilik
ıxanetey ihanetlik, hıyanet etme durumu
ıxanetinı kerdenı-kerdış ihanetlik yapmak
ıxanetinı ihanetlik
ıxanetkar ihanet etmeyi seven ve hoşlanan
ıxbar (Ar) 1-suçlu saydığı veya bildiği birini gizlice bildirme, ele verme, ispiyon, ihbar, 2-haber
ıxbar bıyayenı-bıyayış ihbar olmak, ihbar edilmek
ıxbar gırotenı-gırotış ihbar almak
ıxbar gırotoğ ihbar alan
ıxbar kerdenı-kerdış ihbar etmek, bildirmek, ele vermek
ıxbar kerdoğ ihbar eden
ıxbarci ihbar eden, bildiren, muhbir
ıxbarcinı kerdenı-kerdış ihbarcılık yapmak
ıxbarcinı ihbarcılık
ıxbarciya ihbarcıdır (dişil)
ıxbarciyo ihbarcıdır (eril)
ıxbarcılıxey ihbarcılık
ıxbarey ihbar etme durumu, muhbirlik
ıxbarinı ihbarcılık
ıxbarname yazılı olarak ihbar etme, ihbariye
ıxbarın önceden ihbar edilmiş
ıxfal (Ar) bir kız veya kadını aldatma, baştan çıkarma, ırzına geçmek
ıxfal kerdenı-kerdış iğfal etmek, ırzına geçmek
ıxlamür (Yün) bir ağaç türü ve meyvesi
ıxlamür ra ıhlamurdan
ıxlamürêr ıhlamur ağacı
ıxlamürın ıhlamurlu
ıxrac bıyaye ihraç edilmiş olan
ıxrac bıyayenı-bıyayış ihraç olmak
ıxrac kerde ihraç edilmiş olan
ıxrac kerdenı-kerdış ihraç etmek
ıxrac kerdoğ ihraç eden
ıxrac ihraç, işine son vermek, işten arzetmek
ıxracey ihraç etme durumu
ıxtıyar (kal) ihtiyar
ız sözcüğün sonuna gelip nereli ve kim olduğunu belirler (sukız)
ızah (Ar) açıklama
ızah biyo izah edilmiş
ızah bı izah edildi
ızah bıyayenı-bıyayış izah olmak, izah edilmek
ızah keno izah ediyor
ızah kerde izah edilmiş olan
ızah kerdenda cı dı izah etmesinde
ızah kerdenı-kerdış izah etmek, açıklamak
ızah kerdoğ izah eden kimse
ızahat izahat, açıklama
ızahetê cı izahatı
ızahetın izahatlı
ızdiha ejderha
ızdiham (Ar) aşırı kalabalıkta sıkışma, yığılma
ızdiwaç (Ar) evlenme
ızdiya ejderha
ızdırab (Ar) acı, keder, üzüntü, sıkıntı vs
ızdırab antenı-antış ıstırap çekmek
ızdırabey ıstırap çekme durumu
ızdırabinı ıstırap çekme hali
ızdırabın ıstıraplı, üzüntülü, acılı, kederlı
ızehat izahat, açıklama
ızehet u izafe izahat ve ilave
ızehet açıklama, izahat, bilgi verme
ızehetê cı izahatı
ızehetey izahat etme durumu
ızehetna başka bir izahat
ızeheto kı da verdiği izahat
ızgara (Yün) ızgara
ızgareyın ızgaralı
ızkızi kuru üzüm
ızmarit (Yün) 1-kılçıklı ufak bir balık türü, 2-sigara artığı
ızole (Fr) yalıtılmış, tecrit edilmiş
ızole kerdenı-kerdış tecrit etmek
ızole yalnız bırakmak, soyutlama
ızzet (Ar) büyüklük, yücelik, ululuk
ızzet u nefisdê cıya kaykerd onuruyla oynadı
ızzet u nefs tey nêverda kendisinde onur bırakmadı
ızzet u nefsê cı şıkıt onurunu kırdı
ızzet-ikram kerdenı-kerdış izzet-ikram etmek
ızzet-ikram kerdoğ izzet-ikram eden
ızzet bir erkek ismi
ızzeti ikram ikramda bulunmak, deger vermek, birisine olan saygınlığını hürmet ederek ispatlamak
ızzeti-nefis (Ar) onur, öz saygı
ızıd Yezid
ızıdi Yezidi
ızıdiyey Yezitlik
ızım (êzım) odun
ızın (Ar) 1-izin, müsaade etme, yol verme, 2-tatil için iş yerinde verilen yıllık izni
ızın dayenı-dayış izin vermek
ızın gırotenı-gırotış izin almak, müsaade almak
ızın vetenı-vetış izin çıkarmak
ızın waştenı-waştış izin istemek
ızın waştoğ izin isteyen
ızınname (Ar+Far) izin verme kağıdı
ızının izinli
ızıyet eziyet