Bu yazıda Zazaca'yı (Dımılki, Kırmancki, Zazaki), Kurmançça (Kurmancî, Kuzey-Kürtçesi) ve Farsça (Zäbâne Fârsî, yeni-Farsça) dilleriyle kelime ve gramer farklılıkları açısından karşılaştırmaya çalışacağız. Ele alacağamız örnekler yer darlığı nedeniyle daha çok günlük dilin kelimelerini içerecek. Zira bu konuda bir kitap oluşturabilecek kadar örnek verilebilir.
Bilindiği gibi, Zazaca, Kurmançça ve Farsça aynı dil ailesindendir. Ancak aynı dil ailesinden olmaları birbirlerinin lehçeleri olmalarını gerek-tirmez. Günümüzde yapılan en büyük yanlışlık işte bu noktadır. Bu diller arasındaki fark, Türkçe-Türkmence veya İspanyolca-Portekizce dilleri arasındaki farkla aynı şey değildir.
Zazaca, Kurmançça (Kürtçe) ve Farsça Hint-Avrupa dillerinin Batı-Iranî alt-dil grubuna girmektedirler. Farsça ve Kürtçe Güney-Batı Iranî diliyken, Zazaca bir Kuzey-Batı Iranî dilidir. Fakat Kurmançça kendi içinde daha çok Kuzey-Batı unsurlari içermektedir.
İranistik dilbiliminde Zazaca başıbaşına bir dil olarak görülmektedir. Aynı şekilde ünlü Alman dilbilimci Oskar Mann da Zazaca'nın başlıbaşına bir dil olduğunu savunmuş ve bunu "Mundarten der Zâzâ. Hauptsächlich aus Siverek und Kor" (Zazaca'nın Ağızları. Özellikle Siverek ve Kor yöresinden) adlı çalışmasında ispatlamıştır. Oskar Mann'in ölümünden sonra Karl Hadank bu çalışmayı Berlin'de 1932 yılında bir kitap haline getirmiştir. Kitabının 18'den 23. sayfasina kadar olan "Das Zaza nicht Kurdisch" (Zazaca Kürtçe değildir) bölümünde bu konuyu bilimsel olarak irdelemiştir.
Resmî ideolojinin iddia ettiği gibi Zazaca Kürtçe'nin veya Kürtçe Farsça'nin bir lehçesi değildir. Bunun böyle yanlış irdelenmesinin nedeni politik olmasından dolayı ve dilbilimcilerin yeterince bu konunun üzerine eğilmemesindendir.
. Zazaca'da Dersim lehçesinin Pülümür şivesine ağırlık verilmiştir. Açıklayıcı olması için gerektiğinde parentez içlerinde başka diyalektlerden de örnekler verilecektir.
. Kurmançça'da yazı dili olarak Cizre-Botan lehçesi kullanılmaktadır. Buna rağmen yer yer Kuzey-Kurmançça (Dersim, Malatya) lehçeleri de saptanmıştır.
. Farsça verilen örnekler günümüzde kullanılan Farsça'nın edebiyat dilidir. Halk ağızları bazen farklı değişiklikler içerdiğinden parentezlerle, veya italik yazıyla belirtilmiştir. Farsça genellikle Arap harfleriyle yazılır, ama burada okuyucunun rahat anlayabilmesi için Latin harfleri kullanılmıştır. Söyleyiş özelliği ise Zazaca ve Kurmançça'ninkine yakındır. Bu nedenle, Farsça için burda kullanılan bazı harflerin telaffuzu üzerindede durulmuştur:ä: kisa 'a', 'a' ve 'e' arasi bir ses.
â: uzun 'a', 'a' ve 'o' arasi bir ses. Bu 'â' halk ağzında bazen uzun 'u'ya
dönüşür. Örneğin: män be xâne mîräväm (ben eve gidiyorum) yazılırken, halk
ağzında ise mîräm xune denir.
e: kisa 'e' Türkçe'nin 'e'sinden daha incedir.
e: uzun ince bir 'e'
î: uzun 'i'
u: uzun 'u'
o: kisa 'o'
MASTARLARIN KARŞILAŞTIRILMALARI
(parentezlerde Şimdiki Zaman gövdesinin kökleri belirtilmiştir):
Örneğin: kerdene (yapmak): Mastar; kerd-: Geçmiş Zaman gövdesi; k-(en)-: Şimdiki Zaman kökü; ker-: Sübjontif Gövdesinin kökü
Zazaca | Kurmançça (Kürtçe) | Farsça | Türkçe |
rakerdene (k- ra) | vekirin (ve -k-) | bâz kärdän (bâz -kon-) | açmak |
ardene (a-) | anîn (tîn-) | âvärdän (-âvär-, -âr-) | getirmek |
wendene (wan-) | xwandin (-xwîn-) | xândän, xundän (-xân-, -xun-) | okumak |
qesey kerdene (qesey k-) | qise/dang kirin (qise -k-) | härf zädän (härf -zän-) | konuşmak |
vatene (va-) | gotin (-bêj-, -be-) | goftän (-gu-, -g-) | söylemek |
şiyaene (so-, şo-, şi-) | çûn (-ç-, ter-) | räftän (-räv-, -r-) | gitmek |
amaene (ye-, e-) | hatin (te-) | âmädän (-â-) | gelmek |
dıtene (dos-, doş) | dotin (-doş-) | duşîdän (-duş-) | sagmak |
roniştene (nis- ro) | rûniştin (ru -n-) | neşestän (-neşîn-, -şîn-) | oturmak |
weçinıtene (çin- we) | helbijartin (hel -bijêr-) | vär çîdän/bär çîdän (vär-çîn-) | seçmek |
ŞİMDİKİ ZAMANIN KURULUŞ KURALLARI:
Zazaca | Kurmançça (Kürtçe) | Farsça | Türkçe |
diyene (ven- vin-,) Şimdiki Zaman kökünden sonra ve şahıs sonekinden önce -en- araeki eklenir (bazen an, in, on, un, ün 'e degişir): |
dîtîn (-bîn-) Şimdiki Zaman köküne Şimdiki Zaman belirtisi olarak di- (de-, da-) öneki eklenir, kökten sonra şahis soneki: |
dîdän (-bîn-) Şimdiki Zaman köküne Şimdiki Zaman belirtisi olarak mî- öneki eklenir, kökünden sonra şahis soneki: |
mastar: görmek |
ez venenu (vinon, venena) | ez dibînim | män mîbînäm |
ben görüyorum |
ti (tu) venena (vinene) |
tu dibîni |
to mîbînî | sen görüyorsun |
o veneno | ew dibîne | u mîbînäd (un mîbîne) | o (eril) görüyor |
a venena | - | - | o (dişil) görüyor |
ma venenime (veneme) |
em dibînin | mâ mîbînîm | biz görüyoruz |
sima (şima) venene | hun (hon) dibînin | şomâ mîbînîd (mîbînîn) | siz görüyorsunuz |
i (e) venene | ew (ewan) dibînin | îşân/ânhâ mîbînänd (mîbînän) | onlar görüyorlar |
Görüldüğü gibi Zazaca'nin Şimdiki Zaman çekiminde Mastar bir ara-ek almakta ve eril/dişil ayrımına göre çekim farkılaşmaktadır. Oysa Farsça ve Kurmançça'da Mastar önek almaktadır. Şahıs sonekle-rinde Zazaca Kurmançça'yla tamamen ayrılırken, Kurmançça ve Farsça'nin birbirine olan yakınlığı tablodan kolayca anlaşılmaktadır. Zazaca ve Farsça'nın birinci ve ikinci çogul şahıs zamirleri bayağı yakınlık göstermekte (ma, şıma, şomâ). İlginç olan şey, bu zamirlerin Zazaca'da Oblik Hal'de de degişmemesi:
Zazaca | Kurmançça | Farsça | Türkçe | |
yalın hal | ma ameyme sıma amey |
em hatin hûn hatin |
mâ âmädîm şomâ âmädîd (âmädîn) |
biz geldik siz gediniz |
oblik hal | çê ma (keye ma) çê sıma (keye şima) |
mala me mala we |
xâneye mâ (xuneyemân) xâneye şomâ (xuneyetân) |
evimiz eviniz |
OLUMSUZLUK DURUMU:
-en- araeki kalkmaz, olum-suzluk öneki ne- eklenir: | Şimdiki Zaman belirtisi di- kalkar, yerine na- (ni-, no-) eklenir: | Şimdiki Zaman belirtisi mî- kalkmaz, olumsuzluk öneki ne- eklenir: |
|
ez nevênenu |
ez nabînim |
män nemîbînäm |
ben görmüyorum |
SAYILAR:
Zazaca | Kurmançça | Farsça | |
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 30 40 100 200 1000 |
zu, jü (jew, yew) dıde,dı hirê çar (çor, çehar) phonc (panc) ses (şeş) hawt (hot, 'hewt) heşt new des des u zu (jewendes) des u dıde (diwes) des u hirê (hires) des u çar (çares) des u phonc (pances) des u ses (şiyes) des u hawt (hewtes) des u heşt (heştes) des u new (newes) vişt (vist) vişt u zu (vist u yew) hiris çewres se (sed) disey hazar |
yek dudu,du sise, se çar penc şeş heft heşt neh deh yanzdeh (deh u yek) diwanzdeh (deh u du) sezdeh (deh u se) çardeh (deh u çar) panzdeh (deh u penc) şanzdeh (deh u şeş) hivdeh (deh u heft) hijdeh (deh u heşt) nozdeh (deh u noh) bîst bîst u yek si (sih) çel (çil) sed du sed hezar |
yek (ye) do se çähâr (çâr) pänc şeş (şîş) häft häşt noh däh yâzdäh dävâzdäh sîzdäh çähârdäh (çârdäh) pânzdäh (punzdäh) şânzdäh (şunzdäh) hefdäh (hevdäh) hecdäh (hejdäh) nuzdäh bîst bîst o yek sî çehel (çel) säd devîst häzâr |
SÖZCÜKLERİN KARŞILAŞTIRILMASI:
(e: eril; d: dişil)
Zazaca | Kurmançça | Farsça | Türkçe |
çım (çısm) e | çav e | çeşm | göz |
gos (goş) e | guh (go) e | guş | kulak |
buri e | birû e | äbru | kaş |
boji (bazi), qol e | mil, bask, pil | bâzu | kol |
dizd e | diz e | dozd | hırsız |
zerd | zer | zärd | sarı |
şia, sia | reş | sîâh | siyah |
adir e | agir e | âtäş | ateş |
game d | gav d | gâm | adım |
name e | nav e | nâm, esm | ad |
sewe (şewe) d | şev (şav) d | şäb | gece |
genım e | genim e | gändom | buğday |
pırd e | pir e | pol | köprü |
dewe d | gund e | rustâ, de | köy |
heya, ya, ee | ere, here, bele | âre, bäle | evet |
ne | na, no | näh, xeyr | hayır |
Zazaca ve Kurmançça'da isimlerde eril/dişil ayrımı (genüs) varken, Farsça'da bu ayrımı göremiyoruz (Sorani-Kürtçe'sinde de olduğu gibi). Kurmançça'da sözlerin genüsü tek izafelerde ve Oblik Hal'de oluşurken, Zazaca'da dişil kelimeler Yalın Hal'de şöyledir: -e veya -i bitişik ve sonu vurgusuz.
Örnegin: uşire, bıze, rêçe, germi, tiji, derjêni. İstisna: balişna, manga, kesa gibi sözler.
Farsça'da tek Yalın Hal varken, Zazaca ve Kurmançça'da ise üç hal vardir:
1. Yalın Hal, 2. Oblik Hal, 3. Çağrı Hali
OBLİK HALIN ŞAHIS ZAMİRLERI:
(Farsça'daki halk ağzının sonekleridir)
Zazaca | Kurmançça | Farsça (Halk Agzi) | Türkçe |
mı(n)* ma to sıma (şıma) dey, ey, ci dine, ine (inan) dae, ae, ci |
min me te we wî wan we |
-äm -emân -ät, -et -etân -äş, -eş -eşân - |
beni, benim, bana bizi, bizim, bize seni, senin, sana sizi, sizin, size onu, onun, ona (e) onları, ..., ... ..., ..., ... (dişil) |
* mı'nın n'si Zazaca'da kaybolmuştur ve şu gibi durumlarda çıkar : Na vistüriya mına. (Bu benim kaynanamdir), ya da: alvazê mıno khan (eski arkadaşim).
ÇAĞRI HALI:
ero Heso ! | lo Heso ! | (lan) Hasan ! |
ere çênê ! (keynê) | le kêçikê ! (qizê) | kiz ! |
albazêne ! (embazêno !) | hevalno ! | arkadaşlar ! |
Kurmançça ve Zazaca'da ortak olan bir başka nokta ise "Ergatif" Hal, yani Geçmiş Zamanda, Geçişli Fiiller'de özne ve nesnenin yer değiştirmesi hali. Ergatif Hal eski İranî dillerinde ve Kafkas dillerinde, örneğin Gürcüce'de de vardır.
Zazaca | Kurmançça | Farsça | Türkçe |
ez ceniye venon | ez jin dibînim | män zän mîbînäm | ben kadın görüyorum |
ez a ceniye venon | ez we jine dibînim | män ân zän râ mîbînäm(män un zänu mîbînäm) | ben o kadını görüyorum |
mi ceniye diye | min jin dît (dî) | män zän dîdäm | ben kadın gördüm |
ez to venon | ez te dibînim | män to râ mîbînäm (mîbînämät) | ben seni görüyorum |
mi ti diya | min tu dîtî | män to râ dîdäm (dîdämät) | ben seni gördüm |
mı tı diya, Türkçe'ye birebir çevrilince: sen benden taraf görüldün.
TAYINI SIFAT:
çêneka rındeke (keyneka rındekı) | keçika (qiza) xweşik | doxtäre qäşäng | güzel kiz |
laako rındek (lajeko rındek) | lawê/kurrê xweşik | pesäre qäşäng | güzel oglan |
domanê (qeçê) neweşi | zaroyên nexweş | bäççehaye märîz (nâxoş) | hasta çocuklar |
caê de xıravın (caê do xırabın) | cihekî xirab | câyî xärâb | kötü bir yer |
birae tüyo qiz | birayê teye piçûk | bärâdäre kuçeke to | küçük kardeşin |
Zazaca'nin özelliği: 'de' edatğnğn oluşu, hatta Güney lehçelerinde (Çermik-Siverek vd.) eril (do) ve dişil (da) edatğ da mevcuttur. Dahasğ Zazaca'da sıfatlar bir dişil ek (-e, -i) veya çogul eki (-i) almaktadır.
ÖNTAKI VE SONTAKILAR:
.... de(r) ez çê deru (ez keye dira) |
li..., di ...de ez li mal im |
där.., tu... där xâneyäm (tu xuneam) |
-de halievdeyim |
.... ra Dêsımi ra |
ji ... ji Dersime |
äz ... äz Dîrsem |
-den hali Dersim'den |
.... rê / ve... cı rê peru don (danu ve cı) |
ji ... ra jera pere didim |
be .... be u pul mîdähäm (pul mîdämeş) |
-e hali ona para veriyorum |
hata ... | heta (heyan) ... | tâ ... | ... -e kadar |
-de ve -den Hali için Zazaca'da bir sontakı gerekirken, Kurmançça ve Farsça'da bunlar öntakı olarak kullanılır.
"BU" İŞARET ZAMİRİ:
Zazaca | Kurmançça | Farsça | Türkçe | |
yalın hal | no (in) na (ina) ni (ini) |
ev " " |
în " înhâ |
bu (eril) " (dişil)bunlar |
oblik hal | ney nae nine |
vi ve van |
bunu, bunun (eril) " (dişil)bunları, bunların |
Zazaca'da bütün gramer hallerine göre birer işaret zamiri bulunmasına karşın, Kurmançça ve Farsça'da işaret zamirleri kısmen kaybolmuştur.
SÜBJONTIF :
kerdene (ker-) | kirin (k-) | kärdän (kon-) | yapmak (yaps-) |
ez ke bıkeri (bikera) ti ke bıkere o/a ke bıkero |
ez ko (ku) bikim tu ko bikî ew ko bike |
män ke bokonäm to ke bokonî u ke bokonäd (bokone) |
yapsam yapsan yapsa |
şime (şim) !şerime ? |
herin ! em herin ? |
berävîm (berîm) ! berävîm (berîm) ? |
gidelim ! gitsek mi ? |
Zazaca'nin burdaki özelliği, bazı Fiilerde bir Sübjontif kökünün olması. Kürtçe ve Farsça'da ise Sübjontif fiili Şimdiki Zaman gövdesinin köküyle kurulur.
SONUÇ:
Örneklerden de anlaşıldiğı gibi Zazaca'nin Kürtçe'nin, Kürtçe'nin de Farsça'nin bir lehçesinin olmadigi görülmektedir.
Diller yeryüzünün renkleridir. Bu renklerin solmamasi ve yaşaması ancak özgürce konuşulmasıyla ve geliştirilmesiyle mümkündür. Bu ise (özellikle Türk ve Kürt) resmî ideolojinin bakış açısına çıkarılarak; yani araştırılıp sahiplenerek gerçekleşir. Dil denen olgu sadece bir iletişim vasıtası değildir, verili insan toplumunun kültürünün taşıycısıdır. Dil denen kültürel olgunun bir iç dünyasi, bir ruhu, doğa ve topluma bir bakış açısı olduğunu görmek istemezler. Bu anlamla dil, o dili konuşan toplumun ve
bireylerin yaşam biçiminin ifadesidir. Önemli olan her dilin kendine has bir dünyası olduğunu bilmektir. Gule K. ve diğer arkadaşlara içten teşekkürler.
DİPNOTLAR:
1 Bu metnin Zazacasi TİJA SODIRİ dergisinin 2.sayısında (çele 96) Yayınlanmıştır.
2 İranî Farsça değildir, bir genel terimdir. Iran devletiyle de kariştırilmamalı Öte yandan Paşto (Afganca) dili bir Doğu-İranî dilidir. Diğer İranî dillerine Goranca, Lurca, Belutçice, Tacikçe, Osetçe vb. örnek olarak verilebilir. İranî tarih, edebiyat ve dilleriyle ilgilenen bilime İranistik denilmekte. Türk dilleriyle (Türkiye Türkçesi, Türkmence, Uygurca, Kırgızca vs.), tarih ve edebiyatiyla ilgilenen bilimin adı ise Türkolojidir.
3Bu görüşü savunan ve bu konuda araştırması olan dilbilimciler: Vladimir Minorsky, Terry Lynn Todd (A Grammar of Dimli, Michigan, ABD, 1952), Prof. MacKenzie (Göttingen Üniversitesi, Almanya), Ludwig Paul (Göttingen), Dr. Z. Selcan (Berlin Üniversitesi), C.M. Jacobson (Rastnustena Zone Ma, Bonn 1993) v.d.
4Yani 8.11.1995 günü, Avrupa'da Özgür Politika gazetesinde açıklanan, Rohat Alakom'un 9. sayfadaki "Oskar Mann" adlı yazısında "K. Hadank, Zaza Lehçesi adıyla bir kitap yayınladı" diye belirttiği gibi değil!