Vızık: sivrisinek cinsinden bir sinek.

Xalok (kalopir): uğur böceği.

Xozek: bitkileri yiyen bir böcek.

Zerqetı: yaban arısı.

 

Ê kı erdi sero ca gênê: yerin özerinde yer alan şeyler

 

Bahr (dengız): deniz.

Baxçe: bahçe.

Bostan: bostan.

Dere: dere.

Deştı: yayla.

Deye: tepe.

Dıkı: yamaçlarda oluşturulan küçük tarla.

Dolı (Golı): göl.

Erd: yer.

Êga: sulanabilen küçük tarla.

Hir: kıraç.

Kaf: mağara.

Kaş: yamaç.

Kere: kayalık yer.

Ko: dağ.

Küçı: büyük kaya.

La: ırmak.

Laser (sêl): sel.

Mergı: mera.

Mêşe: koru.

Rez: bağ.

Ro: nehir.

Salı: yaslı, yaslı taş.

Şıli: ufak yağmur, yağış.

Si: taş.

Şıqı: ensiz ve uzun tarla (kıraçlarda ve yamaçlarda olur).

Taht: taht.

Talazokı: fırtınalı rüzgar.

Torgı: dolu.

Va: rüzgar.

Varan (Yağer): yağmur.

Vewrı: kar.

Vırusıkı: şimşek.

Vızık (çol): çöl.

Xopan: yamaçlarda oluşan kuru tarla.

Zelzele: deprem.

 

Va: Rüzgar

 

Vay cıwênan: harman yeli.

Vayo kür: yüzü yakan, donduran soğuk bir yel.

Vayê şani: akşam yeli.

Vayê şewray: sabah yeli.

Vayo siya: kara yel.

Vayê veri: ön taraftan esen rüzgar (güney rüzgarı).

Vayê pey: arka taraftan esen rüzgar (kuzey rüzgarı).

Talazokı: fırtınalı yel.